Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/1294
Karar No: 2021/737
Karar Tarihi: 10.06.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1294 Esas 2021/737 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/1294 E.  ,  2021/737 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    1. Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... 5. İş Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.08.2002 tarihinden 22.07.2013 tarihine kadar asıl ve alt işveren ilişkisi içinde olan davalılar yanında güvenlik sorumlusu olarak net 1.240TL ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesinin 25.07.2013 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, fesih sebebi olarak görevi sırasında giymesi zorunlu kıyafeti giymemekte ısrar ederek şirketin zarara uğramasına yol açmasının gösterildiğini, ancak müvekkilinin çalıştığı süre boyunca çalışma kıyafeti ve çalışma şekliyle ilgili bir problem yaşamadığı gibi, davalılardan bir uyarı veya ihtar da almadığını, ihtarnameye konu edilen 01.04.2013 tarihli kontrolde tespit edilen eksikliklerin işverence fırsat bilindiğini, yine ihtarnameye konu edilen ve asıl fesih nedeni olarak ileri sürülen 18.04.2013 tarihli denetleme tutanağında müvekkilinin imzasının olmadığını, bu denetlemede eksiksiz ve hatasız olarak kıyafet ve davranışlarıyla mevzuata ve talimatlara uygun olan müvekkilinin imzasız tutanağa istinaden iş sözleşmesinin feshedilmesinin kötüniyet göstergesi olduğunu, yıllık izinlerin de tam kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücret alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalı ... Savunma ve Güvenlik Sistemleri Sanayi A.Ş. (... Savunma A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde; davacıya ... İl Emniyet Müdürlüğünün 18.01.2013 tarihli yazısı ile görevi sırasında üniforma haricinde kıyafet giymemesi ve yaka kartını takması hususunda uyarıda bulunularak aksi hâlde yasal işlem yapılacağının bildirildiğini, 26.02.2013 tarihli yazı ile durumun yeniden hatırlatıldığını aksi hâlde aleyhlerine hükmedilecek idari para cezasının rücu edileceğinin ihtar edildiğini ancak davacının görevi sırasında sivil kıyafetle görevini yerine getirmekte ısrar etmesi üzerine 18.04.2013 tarihli yapılan denetimde 2.930,54TL idari para cezası düzenlenmesine sebebiyet verdiğini, savunma istenmesine rağmen savunmadan da imtina ederek itirazda bulunduğunu, bu nedenle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    6. Davalı ... Otomotiv Sistemleri Sanayi ve Tic. A.Ş. (... Otomotiv A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararı:
    7. ... 5. İş Mahkemesinin 24.09.2014 tarihli ve 2013/597 E., 2014/583 K. sayılı kararı ile; davacının 01.08.2002-23.07.2013 tarihleri arasında aralarında asıl-alt işveren ilişkisi bulunan davalılar yanında çalıştığı, feshe dayanak yapılan idari para cezasının düzenlenmesinden sonra davacıdan konu ile ilgili savunma istendiğine, ihtar verildiğine veya idari para cezasının ödenmesinin talep edildiğine ilişkin davacıya tebliğ edilen herhangi bir ihtar bulunmadığı, 23.07.2013 tarihli fesih yazısında davacının tahakkuk ettirilen 2.930,54TL idari para cezasını ödemeyeceğini beyan etmesi üzerine iş sözleşmesinin feshedildiğinin belirtilmesi ile davalı işverenin fesih iradesini idari para cezasının ödenmemesiyle sınırladığı, sonradan ileri sürülen diğer haklı fesih iddialarının değerlendirme dışı bırakıldığı, davalı işverence idari para cezasının ödendiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığı gibi sonradan çıkan af yasalarıyla bu para cezasının af kapsamına girmiş olmasının muhtemel olduğu, buna göre feshe dayanak yapılan zarar iddiası gerçekleşmediğinden feshin haklı nedene dayanmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı ayrıca yıllık izin ücret alacağının da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    8. ... 5. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
    9. Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesince 14.06.2016 tarihli ve 2015/10875 E., 2016/13252 K. sayılı kararı ile; “…Somut olayda, davacı davalı asıl işveren ... Otomotiv Sistemleri Sanayi A.Ş ye ait iş yerinde diğer davalı alt işveren nezdinde güvenlik amiri olarak 10 yıl 11 ay 21 gün süreyle brüt 1612,93 TL ücretle çalışmıştır. Dosyaya sunulan 14.01.2011 tarihli kıyafet bildirisine göre Bakanlıktan onay alan üniforma ile görev yapılması gerektiği, emniyetin yapacağı denetim sonucunda onaylı kıyafetin giyilmediğinin tespit edilerek ceza uygulanması durumunda ilgili personelden kesileceği ve şirket disiplin yönetmeliğinin 8. maddesine göre görevdeki ihmal dolayısıyla işverenin idari para cezası veya yargı cezasına maruz kalınmasına sebebiyet verilmesinin iş sözleşmesinin feshini gerektiren nedenler arasında yer aldığı bildirilmiştir. 18.01.2013 tarihli ... İl Emniyet Müdürlüğü yazısında davalılardan ... Savunma Güvenlik Sistemleri şirketine yönelik olarak “ İlgi: 16.01.2013 gün ve 187 sayılı yazınız; İlgili yazıda şirketinizde görev yapmakta olan ... Otomotiv Sistemleri Anonim Şirketinin güvenliğini sağlayan özel güvenlik şefi ...’ ün sivil üniformalı olarak görev yapabilmesi istenilmektedir… ... Otomotiv Sistemleri Anonim Şirketinin güvenliğini sağlayan özel güvenlik şefi ...’ ün Bakanlıkça onaylanmış kataloğunda bulunan sivil üniformayı giymesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir. Özel güvenlik şefi ...’ün İçişleri Bakanlığınca onaylı sivil üniformalı kıyafet haricinde kıyafet giyinmemesi ve yaka kartının takılı olması gerekmektedir. Aksi takdirde 5188 sayılı Kanunun 20/d maddesince yasal işlem yapılacağının bilinmesi” şeklinde yazı tebliğ edildiği ve 26.02.2013 tarihinde davacıya ilgili emniyet müdürlüğü yazısı ile ... Otomotiv Sistemleri A.Ş"de görevde bulunduğu süre de bu yazı da belirtildiği şekilde Bakanlıkça onaylı takım elbise üniforma ile görevde bulunmasının zaruri olduğu aksi takdirde vukuu bulacak cezanın tarafına rücu edileceğinin bildirildiği ve davacının okudum anladım ibaresiyle bu yazıyı imzaladığı anlaşılmıştır. Emniyet Müdürlüğü tarafından 01.04.2013 günü ... Otomotiv Sistemleri Anonim Şirketinde yapılan denetlemede davacının sivil olarak görev yaptığı ve özel güvenlik kartını görünür şekilde taşımadığının tespit edildiği ve 7 günlük süre verilerek eksikliğin giderilmesinin istenildiği ve eksikliğin giderilip giderilmediğinin tespiti için 18.04.2013 tarihinde yapılan kontrolde davacının yine bakanlıkça onaylı üniforma ile görev yapmadığı, sivil kıyafetle görev yaptığı, özel güvenlik kimlik kartını üzerinde görünür şekilde taşımadığının tespit edildiği ve bu nedenle 2.930,54 TL idari para cezası tahakkuk ettirildiği görülmüştür. Konuyla ilgili savunma istendiğinde savunma yazmaktan imtina ederek “ ben ödeme yapmayacağım, konu nereye giderse gitsin, yapacak bir şeyim yok” diyerek itirazda bulunduğunun tespit edildiğinin fesih yazısında yazılı olduğu ve tarafına hatırladığı (doğrusu:hatırlatıldığı) hâlde görevi esnasında giymesi zorunlu olan kıyafeti giymemekte ısrar ederek şirketin zarara uğramasına yol açması sebebiyle davacının iş akdi 23.07.2013 tarihinde işverence feshedilmiştir. Tüm bu belgeler ışığında davacıya görev esnasında giymesi zorunlu kıyafet ve görünür şekilde takması gerekli özel güvenlik kimlik kartı konusunda kendisine gerekli bilgilendirmelerin ve uyarıların yapıldığı ve davacının iş yerinde yapılan denetim sonrasında dahi gerekli tedbirleri almayarak kıyafet yükümlülüğüne uymadığı ve özel güvenlik kimlik kartını görünür şekilde takmadığı ve aldığı ücretin 30 günlük tutarını aşacak şekilde işveren aleyhine idari para cezası tahakkuk ettirildiği sabittir. Bu nedenlerle işverenin davacının iş akdini 4857 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (h) ve (ı) alt bentlerine göre haklı nedenle feshettiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü isabetsiz olup karar bozulmalıdır…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı:
    10. ... 5. İş Mahkemesinin 07.11.2016 tarihli ve 2016/528 E., 2016/523 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçelerinin yanında, davalı işveren tarafından düzenlenen ve davacıya tebliğ edilen 23.07.2013 tarihli fesih yazısında; iş sözleşmesinin İş Kanunu’nun 25. maddesinin 2. bendi gereği feshedildiği belirtilerek fesih iradesinin davalı işveren aleyhine tahakkuk eden idari para cezasının ödenmemesi sebebi ile sınırlandırıldığı, yasal düzenlemeler ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre işverenin fesih gerekçesiyle bağlı olup sonradan bu gerekçeyi genişletemeyeceği gibi farklı fesih sebepleri de ileri süremeyeceği, bozma kararına konu edilen davranışlar nedeniyle işverenin süresinde usulüne uygun bir fesih yapmadığı, sadece idari para cezasının davacı tarafça ödenmemesini fesih gerekçesi yaptığı, dosyaya idari para cezasının ödediğine dair delil ve makbuz da sunmadığı, idari para cezalarının affedilmesi gibi takipsiz bırakılmasının da mümkün olduğu, bu nedenlerle davalının idari para cezasını ödediği miktar kadar zarara uğradığı yönündeki savunmasını ispatlayamadığından fesih gerekçesinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    11. Direnme kararı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    12. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır.

    III. GEREKÇE
    13. İş sözleşmesini sona erdiren en önemli sebeplerden biri fesihtir. Fesih, sürekli (belirli ya da belirsiz süreli) bir iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesi ile sona erdiren, tek taraflı ve karşı tarafa ulaşması gerekli bozucu yenilik doğuran bir haktır. Dolayısıyla fesih karşı tarafa ulaştığı andan itibaren hüküm ve sonuçlarını doğuran, karşı tarafın kabulünü gerektirmeyen bir irade açıklamasıdır (Senyen Kaplan, E. Tuncay: Belirli Süreli İş Sözleşmesinin Haksız Feshinin Hüküm ve Sonuçları, Sicil İş Hukuku Dergisi, 2016, Sayı: 36, s. 23).
    14. İş sözleşmesi, işçi ile işveren arasında kurulan ve her iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olup, işçi ile işveren arasında karşılıklı güvene dayanan kişisel ve sürekli bir ilişki yaratır. Bu nedenle işçi veya işveren taraflarından birinin davranışı ile bu güveni sarsması hâlinde güveni sarsılan tarafın objektif iyi niyet kurallarına göre artık bu ilişkiyi sürdürmesinin kendisinden beklenemeyeceği durumlarda iş sözleşmesi ile bağlı kalamayacağı gerçeğinden hareket eden kanun koyucu, yaptığı düzenleme ile taraflara iş sözleşmesini haklı nedenle tazminatsız fesih hakkı tanımıştır.
    15. Hukukumuzda "olağanüstü fesih", "bildirimsiz fesih", "süresiz fesih", "önelsiz fesih", "derhal fesih", "muhik sebeple fesih" gibi terimlerle ifade edilen haklı nedenle fesih Türk Borçlar K. md. 435, İş K. md. 24 ve 25; Deniz İş K. md. 14, 16; Basın İş K. md. 11"de düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu nedenle, haklı nedenle fesih kanunla tanınmış bir haktır. Bir tarafın işte bu haklı nedenle fesih hakkına dayanarak, karşı tarafa yöneltilmesi gereken irade beyanıyla iş sözleşmesine geçmişe etkili olmaksızın derhal son vermesi, haklı nedenle fesih olarak tanımlanmaktadır. Bu itibarla İş Kanunu, haklı nedenle fesih hakkını "Haklı nedenle derhal fesih" başlığı altında düzenlemektedir (Mollamahmutoğlu, H./ Astarlı, M. / Baysal, U.: İş Hukuku, 6. Bası, ... 2014, s. 794).
    16. 4857 sayılı İş Kanunu’nda haklı nedenle fesih tanımı yapılmamış, ancak işçi ve işveren açısından haklı nedenler ayrı ayrı sayılmıştır (m.24,25). Buna göre iş sözleşmesinin işveren tarafından tazminatsız feshedilebilmesi için, feshe konu eylemin İş Kanununun 25. maddesinin 2. bendinde belirtilen ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan hâller ve benzerleri içerisinde yer almış olması gerekmektedir. Haklı nedenin ortaya çıkması ile iş sözleşmesi kendiliğinden sona ermez. Lehine haklı neden ortaya çıkan işverenin, iş sözleşmesini sonlandırma iradesinin işçiye ulaşması gerekmektedir.
    17. Öte yandan İş Kanununun 25. maddesinin 2. bendinde belirtilen ahlâk ve iyi niyet kurallarına aykırı davrandığı iddiasıyla sözleşmesi derhal sona erdirilen işçinin fesihten önce savunmasının alınması zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak işveren tarafından fesih nedeninin belirtilmesi gerekmektedir. Fesih bildiriminde, fesih nedeni olarak gösterilen maddi vakıa (olgu) açıklanmış ancak bunun hukuksal dayanağı yanlış gösterilmiş olsa bile bu durumun hâkimin hukuku re’sen uygulamakla yükümlü olduğunu öngören 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun/HMK) 33. maddesindeki hüküm karşısında sonuca etkili olmayacaktır. Fesih yazısında önemli olan maddi vakıa yani feshe dayanak yapılan olgudur.
    18. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin (2) numaralı bendinin (h) alt bendinde “İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı hâlde yapmamakta ısrar etmesi.” işveren yönünden haklı fesih sebepleri arasında sayılmıştır.
    19. Bu bendin kapsamına işçinin kanundan, toplu iş sözleşmesinden, iş sözleşmesinden, genel iş koşullarından kısaca tüm çalışma koşullarından doğan iş görmeye ilişkin yükümlülükler girmektedir.
    20. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin (2) numaralı bendinin (ı) alt bendinde “İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.” düzenlemesi ile de işveren yönünden diğer bir haklı fesih nedeni belirtilmiştir.
    21. Her iki fesih nedeninin de uygulama alanı bulabilmesi için işçinin davranışı sonucunda gerçekleşen durumun kusurundan yani kendi isteğinden veya ihmali davranışından doğmuş olması gerekir.
    22. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı işçinin işyerinde güvenlik sorumlusu olarak çalıştığı, davalı işveren ... Savunma A.Ş. tarafından 14.01.2011 tarihli kıyafet yönetmeliği hakkında düzenlenen yazı ile; özel güvenlik görevlilerinin üniforma ve takım elbise ile çalışılan projelerde İçişleri Bakanlığından onaylı kıyafet katalogunda bulunan üniformaları tam ve eksiksiz giymeleri gerektiği, aksi hâlde cezai yaptırım söz konusu olabileceği ve ceza uygulanması hâlinde bu cezanın ilgili personelden kesilerek şirket disiplin yönetmeliği’nin 8. maddesinde görevindeki ihmal dolayısıyla işverenin idari para cezası veya yargı cezasına maruz kalınmasına sebebiyet verilmesinin iş sözleşmesinin feshini gerektiren nedenler arasında yer aldığından iş sözleşmesinin feshedileceğinin işçilere bildirilmesine ilişkin genel bir duyuru hazırlandığı, akabinde işveren ... Savunma A.Ş. tarafından 16.01.2013 tarihinde ... Valiliği İl Emniyet Müdürlüğüne davacının sivil üniformalı olarak görev yapabilmesi için başvuruda bulunulduğu ancak Emniyet Müdürlüğünün 18.01.2013 tarihli yazısı ile İçişleri Bakanlığı tarafından davacının onaylı sivil üniformalı kıyafet haricinde kıyafet giymemesi ve yaka kartının takılı olmasının gerektiği aksi hâlde yasal işlem yapılacağının belirtildiği, bu yazı cevabının davacıya 26.02.2013 tarihinde “okudum, anladım” şerhi ile imzası karşılığında tebliğ edilerek Bakanlık tarafından onaylı takım elbise üniforma ile görevde bulunmasının zorunlu olduğu aksi takdirde gerçekleşecek cezanın tarafına rücu edileceğinin üst yazı ile tekrardan bildirildiği görülmüştür.
    23. Bu yaşanan süreç sonrası davalı ... Savunma A.Ş. aleyhine 19.06.2013 tarihli ceza tutanağı ile 2.930,54TL idari para cezası düzenlenmiştir.
    24. Ceza tutanağı içeriğinde, işyerinde Valilik tarafından yapılan 01.04.2013 tarihli denetim esnasında özel güvenlik görevlisi olan davacının sivil olarak görev yaptığının ve özel güvenlik kimlik kartını görünür şekilde taşımadığının tespiti ile şirkete 7 gün süre verilerek eksikliğin giderilmesinin istendiği, eksikliğin giderilip giderilmediğinin belirlenmesi için 18.04.2013 tarihinde yapılan kontrolde davacının eksikliği gidermediğinin anlaşılarak idari para cezasının düzenlendiği belirtilmiştir.
    25. Davalı işveren ... Savunma A.Ş. 23.07.2013 tarihli fesih bildirimi ile davacı işçinin gerek İl Emniyet Müdürlüğünün gerekse işverenin uyarılarını dikkate almayarak kanuna aykırı davranışlarını devam ettirdiği, şirket aleyhine hatası ve hatırlatıldığı hâlde kanuna uygun şekilde kıyafet giymemesi neticesinde 2.930,54TL idari para cezası tahakkukuna neden olduğu, konuyla ilgili savunma istendiğinde savunmadan imtina ederek “…ben ödeme yapmayacağım, konu nereye giderse gitsin, yapacak bir şeyim yok“ diyerek itirazda bulunduğunun tespit edildiği, bu nedenlerle tarafına hatırladığı hâlde görevi esnasında giymesi zorunlu olan kıyafeti giymemekte ısrar ederek şirketin zarara uğramasına yol açması sebebiyle iş sözleşmesinin 23.07.2013 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin (II). bendi uyarınca haklı nedenle feshedildiği bildirilmiştir.
    26. Dinlenen davacı tanıkları fesih ile ilgili duyuma dayalı beyanda bulunmuş olup, fesih konusu olan İl Emniyet Müdürlüğünce yapılan denetime konu olay hakkında somut bilgileri bulunmamaktadır.
    27. Dinlenen davalı tanığı ... ise; güvenlik amirlerinin kıyafet yönetmeliği doğrultusunda şirket tarafından verilen takım elbiseleri giymesini gerektiğini, bu konunun davacıya da tebliğ edildiğini, buna rağmen denetim yapılırken davacının kıyafet yönetmeliğine aykırı olarak giyindiğinin tespit edildiğini, öncesinde aynı şekilde kendilerinin de tespit yaptıklarını, davacıyı önce sözlü sonra yazılı uyardıklarını ve yetkililerce yapılan denetim sonrası tekrar gelip kontrol edeceklerini söylemelerine rağmen davalının aynı şekilde kıyafet yönetmeliğine aykırı giyindiğinin tespit edildiğini belirtmiştir.
    28. Öte yandan, davalı şirket hakkında düzenlenen idari para cezasının da 22.07.2013 tarihinde 2.197,92TL olarak ödendiği ve bu ödemeden bir gün sonra da davacının iş sözleşmesinin feshedildiği görülmüştür.
    29. Davacının günlük brüt ücretinin 59,90TL olduğu, buna göre 30 günlük ücretinin ise brüt 1.797,00TL olması karşısında davalı şirket aleyhine hükmedilen idari para cezasının davacının 30 günlük ücretini aşar nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
    30. Bu itibarla fesih bildirimi, yaşanan süreç ve tüm dosya içeriği dikkate alındığında; davacının görevi esnasında giymesi zorunlu kıyafeti giymesi ve özel güvenlik yaka kartını görünür şekilde takması konusunda gerekli bilgilendirmelerin ve uyarıların yapılmasına rağmen uyarıları dikkate almadığı, hatta işyerinde yapılan denetim sonrasında eksikliğin giderilmesi konusunda uyarı yapılarak süre verildiği ve tekrar denetime gelineceği bildirildiği hâlde kıyafet yükümlülüğüne uymadığı ve özel güvenlik kimlik kartını görünür şekilde takmadığı gibi bu eylemlerini ısrarlı bir şekilde devam ettirmesi nedeniyle de aldığı ücretin 30 günlük tutarını aşacak şekilde işveren aleyhine idari para cezası tahakkuk ettirilmesine sebep olduğu sabittir.
    31. Mahkeme her ne kadar gerekçesinde iş sözleşmesinin sadece idari para cezasının davacı tarafından ödenmemesi sebebiyle feshedildiğini belirtmişse de yapılan değerlendirme hatalıdır. Şöyleki; davalı işveren ... Savunma A.Ş. fesih bildiriminde davacının görevi sırasında giymesi zorunlu kıyafeti giymediği olgusuna dayanarak, bu husustaki ısrarı nedeniyle ve şirketi zarara uğrattığı gerekçesiyle İş Kanununun 25. maddesinde sayılı fesih nedenlerine dayandığını belirtmiştir. Fesih yazısı içeriğinden davacının iş sözleşmesinin “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hâller” sebebiyle feshedildiği anlaşılmış olup, işveren fesih sebebini sınırlandırmamıştır.
    32. Sonuç olarak, işverenin davacının iş sözleşmesini 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (h) ve (ı) alt bentlerine göre haklı nedenlere dayalı feshettiği sonucuna varılmıştır.
    33. Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki hükümde direnilmesi doğru olmamıştır.
    34. Bu nedenle, direnme kararı Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerle bozulmalıdır.

    IV. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
    İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine,
    Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.06.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi