Dolandırıcılık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık ...’ün diğer sanıklarla birlikte şikayetçinin evinin önünde aracını park ederek bahçeye girdiği, şikayetçiye “mağdur durumunda olanlara yardım dağıtıyoruz” dediği, bu esnada sanık ..."ın elinde erzak kolisini bahçeye bıraktığı, diğer sanık ...’ın ise araçta beklediği, sanık ...’ün ayrıca 50.TL vereceklerini, 100.TL para vererek üzerini istediği, şikayetçinin cüzdanını almak için eve girmesi üzerine sanığında eve girdiği, mağdurun cüzdanından paraları çıkardığı sırada sanığın cüzdanı alarak rıza ile cüzdandaki 50"şer TL"lerin 5 TL olduğunu söylediği, 2 adet 100 TL’yi de aldığı ve parayı bozdurup getireceğini söyleyerek erzak kolisini de alarak evden ayrıldıkları, sanıkların bu şekilde fikir ve irade birliği içerisinde şikayetçiyi konut dokunulmazlığını ihlal etmek suretiyle dolandırdıkları iddia edilen olayda; Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Sanıkların şikayetçiye ait taşınmaza ve eklentilerine rıza dışı girmediklerinin anlaşılması karşısında; unsurları itibariyle oluşmayan konut dokunulmazlığını ihlal suçundan beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde; 1 nolu bozma kararı karşısında sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 15.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.