Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, yurt dışında çalıştıkları sırada resmi merciiler nezdinde yapılması gerekli işlemleri yapması için davalılardan Y.... vekil tayin ettiklerini, vekilin görevini kötüye kullanarak, çekişmeli 370, 593, 1315, 2229 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını akrabaları ve yakın arkadaşları olan davalılara bedelsiz temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı Y....., çekişmeli taşınmazda davacılarla birlikte paydaş olduğunu, onların hisselerini haricen satın aldığını, bu nedenle davacıların vekaletname verdiğini harici satış bedelini de çekişmeli taşınmazları satarak peyder pey ödediğini davalı E....iddianın doğru olduğunu, diğer davalılar ise iyiniyetle satın aldıklarını bildirmiş, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacılar, davalı Yusuf Kütükçü, dahili davalı M.G. tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.02.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden M. K. vs. vekili Avukat ile yine temyiz eden M.... G..... vekili Av........ile asilen Y.....K..... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler ile vekili avukat gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, 2229 parsel sayılı taşınmaz bakımından tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne, 1315, 593 ve 370 parsel sayılı taşınmazlar bakımından tapu iptal ve tescil isteğin reddine, keza 1315 parsel ile 370 ve 593 parsel sayılı taşınmazlar bakımından tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı H....., M.......ve H.....K.... yukarıda parsel numaraları belirtilen taşınmazlarda davalı Y.ile birlikte kayden paydaş bulundukları, davacıların 20.08.1996 ve 19.09.1996 tarihli vekaletnameler ile davalı Y......vekil tayin ettikleri ve vekil Y."un 593 parsel sayılı taşınmazdaki kendi payıyla birlikte davacılara ait payları 13.10.1998 tarihinde ara malik A....E....ve onun da 17.10.2000 tarihinde davalı S....... keza aynı şekilde 370 parseli dahili davalı H..... İ....Ç....., onun da 27.07.2005 tarihinde H.... A......temlik ettiği, öte yandan 1315 ve 2229 parsel sayılı taşınmazlardaki davacıların payı ile yine vekil Y..... kendi payının vekilin gelini olan davalı E....D....... 21.07.2000 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği, onun da, bu taşınmazları 02.04.2001 tarihinde vekilin eşi olan dahili davalı M........ ve ondan da 15.06.2001 tarihinde satış suretiyle davalı M....G....... aynı sebeple intikal ettirildiği, M..... ise, 2229 parsel sayılı taşınmazı uhtesinde bırakarak davanın devamı sırasında 23.07.2001 tarihinde 1315 parsel sayılı taşınmazı dava dışı N.U.a sattığı anlaşılmaktadır.
Somut olayın bu işleyişi karşısında mahkemece, 593 parsel sayılı taşınmaz bakımından iptal ve tescil isteğinin reddedilmiş olmasında ve vekil Yusuf"un, tazminat ile sorumlu tutulmasında, keza ara maliklerin ve son kayıt maliki M."ın vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilen ve bilecek konumda oldukları belirlenerek Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan istifade edemeyecekleri gözetilerek, ayrıca 2229 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıdınında davacıların payı oranında iptaline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
O halde, bu yönlere değinen tarafların temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, 370 parsel sayılı taşınmazı edinen H....İ.....Ç..... davada husumet yöneltilmemiş ve usulü dairesinde davada taraf sıfatını kazanmamıştır.
Bu itibarla dahili dava yoluyla bir kimseye taraf sıfatı verilemeyeceğine göre, mahkemece lehinde avukatlık ücreti takdir edilmesi doğru olmadığı gibi, 370 ve 1315 parsel sayılı taşınmazlar hakkında da tapu iptali ve tescili istenmiş olup, dava devam ederken M. G. tarafından 1315 parselin 23.07.2001 tarihinde dava dışı N. öte yandan 370 parsel sayılı taşınmazın da H. İ. K. tarafından 27.02.2005 tarihinde dava dışı H... A.... temlik edildikleri halde mahkemece, bunlar hakkında HUMK."nun 186. maddesinde öngörülen usulü işlemler tekemmül ettirilmeden 370 parsel yönünden davalı Y....., 1315 parsel yönünden ise davalı Y......ile birlikte M....... tazminatla sorumlu tutulmasının da doğru olduğu söylenemez.
Hal böyle olunca, bu yönlere değinen tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine ve 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden tarafların vekilleri için 550.00"şer.-YTL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp, birbirlerine verilmesine, 26.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.