22. Hukuk Dairesi 2016/4296 E. , 2016/7472 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Dava bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsili işlemine ilişkin olup mahkemece fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakların kabulüne dair verilen kararın, davalı temyizi üzerine Dairemizce bu konuda beyanda bulunan tanıkların menfaat birliktelikleri olduğundan reddi gerekceği açıklanarak bozulmuştur .
Davalı vekili tarafından verilen dilekçede, Dairemizin 29.09.2015 tarihli 2014/11591 esas, 2015/26009 karar sayılı bozma kararının maddi hataya dayalı olarak verildiğini gerekçe olarak, sözleşmenin eki niteliğinde olan Çalışma Düzeni ve Ücret Tarifesi belgesine, işyerinde mesai saatlerine dair duyuru belgelerine ve hafta tatilinin toplu izinler şeklinde kullandırıldığına dair izin belglerine göre sözkonusu alacakların ispat edildiğini belirterek bu hatanın düzeltilmesi talep edilmiştir.
Davacı vekilinin dilekçesi ve ekindeki evrakla birlikte dosya yeniden incelendi.
Davacının dayandığı ve davalının da kabulünde olan bu belgelerin temyiz aşamasında değerlendirilmemesi maddi hataya ilişkin olup fazla çalışma, hafta taili, ulusal bayram ve genel tatil ücretinin Dairemizin anılan kararının 2. bendindeki bozma gerekçesinin bu sebeple ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir..
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı süresinin dolduğunu, alacak isteklerinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, alacakların kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-a) Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Somut olayda, davacıya imzlatılan Çalışma Düzeni ve Ücret Tarifeleri başlıklı belgede günlük çalışma saatlerinin haftanın dört günü 08:00-19:00 saatleri arası ve bir saat ara dinlenme, Cumartesi günleri 08:00-17:00 saatleri arası ve yine bir saat ara dinlenme, çalışılan Pazar (ayda iki pazar) günü de yine Cumartesi çalışma saatleri gibi olduğu açıklanmış ve davalıda cevabında açıkça yurt dışında çalışma şartlarının bu şekilde olduğunu davacınında bunu bilerek belgeyi imzladığını ileri sürmüştür. Bu durumda çalışma saatlerinin davalı tarafından da kabul edilen şekildeki bu belgeye göre belirlenmesi gerkirken sadece mefaat birlikteliği içindeki tanıklara itibar edilmesi hatalı olmuştur.
2-b) Hafta tatili çalışma iddiasınında yine yukarıda açıklanan belgedeki çalışma günlerine göre belirlenmesi gerekirken açıklandığı gibi salt tanık beyanı yetersiz olmuştur. Hafta tatili günlerinin toplu kullandırıldığına dair bir kısım belgeler sunulmuş ise de hafta tatili dinlenme hakkınınn niteliğine göre toplu kullandırılması mümkün değildir. Bu durumda toplu kullanılan izin belglerinde yer alan izin günlerinden sadece o haftaya denk gelen bir hafta tatilinde dinlendiğinin kabul gerekir. Kaldı ki tarafların kabulünde olan ve açıkça davalının yurt dışında haftalık dinlenme hakkının yılda yirmialtı hafta için olacağı yönündeki beyanına göre de ayda iki hafta tatilinde çalışıtğı kabul edilerek hafta tatili ücretinin belirlenmesi yerinde olacaktır.
2-c) Anılan belgede Ramazan ve Kurban bayramlarında şirketin tayin ettiği günlerin tatil olacağı bildirildiğinden; davalı taraf dini bayram günlerine ait izinlerle ilgili açıklandığı gibi bir belge de sunulmadığı ancak tatil verileceği açıkça düzenlendiğinden bu konuda birbiri ile örtüşen tanık anlatımlarının dikkate alınması , resmi tatillerde ise normal çalışma günü gibi çalışmaya devam edileceği kabul edildiğinden bu günlerinde ücretinin belirlenmesi gerekir.
2-d) Öte yandan davacının talepleri, bilirkişinin hesaplamaya esas tespitleri ve mahkemenin bozma öncesi kararı dikkate alınarak usuli kaznılmış hakkında kararda gözetilmesi gerekir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında eksik inceleme ile verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.