Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 5217 parsel sayılı taşınmazdaki binanın iki dairesini davalıların haksız olarak işgal ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 5217 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu, davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalıların, dava konusu taşınmazda ayni ya da kişisel bir hakkının olmadığı davacının uzun süredir davalının dava konusu yerde oturmasına ses çıkarmamakla oturmasına muvafakat ettiği, ancak dava açmakla muvafakatını geri aldığı, böylece davalının bu tarih itibariyle davalıların fuzuli şagil durumuna düştükleri kabul edilmelidir. Hal böyle olunca; elatmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.2.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.