Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6462
Karar No: 2012/3314
Karar Tarihi: 25.04.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/6462 Esas 2012/3314 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/6462 E.  ,  2012/3314 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ..., tereke temsilcisi ...ve müdahil davacı ... ile Hazine ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02.03.2011 gün ve 61/131 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ve tereke temsilcisi vekili ile müdahil davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı vekili, tereke temsilcisi Süleyman Kabak, davalı Hazine adına tespit edilen 213 ada 43 parsel kapsamında kalan 480 m2 yüzölçümlü yeri 1984 yılında Davulga Belediyesi’nden satın ve devraldığını, tespit tarihine kadar koşullarına uygun olarak tasarruf edildiğini, aynı ada 36 parselin ise, miras bırakan ...’tan kaldığını 40-50 yıldan fazla süre ile miras bırakan ve mirasçıları tarafından kullanıldığını açıklayarak 213 ada 43 parsel kapsamındaki 480 m2 yerin tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına, 213 ada 36 parselin tapu kaydının iptaliyle veraset belgesindeki payları oranında ... mirasçıları adına tapuya tescilini karar verilmesini istemiştir.
    Harcını yatırmak suretiyle davaya katılan ... vekili, 213 ada 36 parselin miras bırakan ... ile ilgisinin bulunmadığını, miras bırakanın gayri resmi eşi Gülbeyaz Oflu’ya ait olup vekil edenine bağışlandığı, aynı ada 23 parselle birlikte tasarruf edildiğini açıklayarak davacı tarafça açılan davanın reddine, 213 ada 36 parselin tapu kaydının iptaliyle vekil edeni ... adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, kazanma süresi ve koşullarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı ... Belediyesi yargılama oturumlarında temsil olunmamıştır.
    Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle, Hazine aleyhine açılan davanın kanıtlanamaması nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili, tereke temsilcisi ve müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Tarla niteliğindeki 4922 m2 yüzölçümlü 213 ada 36 parsel aynı ada 23 parsele uygulanan 1946 tarih 1789 sayılı vergi kaydının miktar fazlası olarak 26.09.1991 tarihinde Hazine adına tespit edilmiş,18.02.1994 tarihinde kesinleşen komisyon kararıyla Hazine adına kayıt oluşmuş, ham toprak niteliğindeki 213 ada 43 parsel, aynı ada 20 parselden hükmün ifraz yoluyla davalı adına tescil edilmiştir.
    Dava; TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, davacı ...’ın 1984 yılında Davulga Belediye’sinden satın ve devraldığı taşınmaz bölümünün dava konusu 213 ada 43 parsel kapsamında kalmadığı, dava dışı 213 ada 35 parsel sınırları içerisinde olduğu belirlendiğine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle 213 ada 43 parsele ilişkin hüküm bölümünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
    Davacı vekili, tereke temsilcisi ile müdahil vekilinin dava konusu 213 ada 36 parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu bu parsel, aynı ada 23 parsele uygulanan vergi kaydının sınırında taşlık bulunması ve sabit sınırlı olmaması nedeniyle vergi kayıt miktar kadar yer 23 parsel olarak tespit edilmiş, dava konusu parsel ise, miktar fazlası olarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın vergi kayıt miktar fazlası olduğu, vergi kaydının dava konusu taşınmaz yönünü taşlık niteliğinde gösterdiği ve taşınmazın imar-ihya edildiğine ilişkin bir iddia bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir.
    Dava konusu taşınmaz yönü vergi kaydında taşlık olarak gösterilmiştir. Davacılar ve müdahil vekili dilekçesinde, imar-ihya olgusuna dayanmamış, yerel bilirkişi ve tanıklar bu konuda herhangi bir açıklamada bulunmaksızın kazanmayı sağlayan zilyetlikten söz etmişlerdir. Dava konusu taşınmaz sınırındaki parsele uygulanan vergi kaydında taşlık olarak gösterildiğine göre, böyle bir yerin imar-ihya edilmedikçe zilyetlik yoluyla kazanılması mümkün bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla; imar-ihya ile başlamayan zilyetlik, kazanma bakımından hukuken bir değer taşımaz. Mahkemece, dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle niteliği, davacının bu yeri nasıl imar-ihya edip etmediği, imar ve ihyanın başlama ve bitiş tarihleri, tespit tarihine kadar davacılar ve miras bırakan lehine kazanma koşularının oluşup oluşmadığı gereği gibi araştırılmamış, taşınmazın çevresinde bulunan parsellere ait tapu kayıtları, kadastro tutanakları ile varsa dayanak belgeleri eksiksiz olarak getirtilmek suretiyle dava konusu parsel yönünün ne gösterdiği üzerinde durulmamıştır.
    Diğer yönden; davacı vekili taşınmazın miras bırakan ...’tan kaldığını ileri sürmüş, müdahil Müfit vekili ise, miras bırakan Celal’in gayri resmi eşi Gülbeyaz Oflu tarafından vekil edenine bağışlandığını bildirmiştir. Mahkemece taşınmazın kimden kaldığı hususu üzerinde yeteri kadar durulmamış ve taşınmazın miras yoluyla mı kaldığı yoksa bağış yoluyla müdahil ...’a devredilip devredilmediği açıklığa kavuşturulmamıştır. Yukarıda açıklanan hususlar gereği gibi araştırılarak elde edilen sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Davacı vekili, müdahil vekili ile tereke temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde davacı ve müdahil davacıya ayrı ayrı iadesine 25.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi