20. Hukuk Dairesi 2015/4394 E. , 2015/12321 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/09/2014
NUMARASI : 2013/502-2014/347
DAVACI : Orman Yönetimi
DAVALI : D.. H..
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalı adına kayıtlı olan eski Duacı köyü 395 sayılı 3078 m2 yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 27851 ada 9 parsel sayısı, 3099,35 m2 yüzölçümü ile, 225 sayılı 2500 m2 yüzölçümündeki parsel ise, 27873 ada 1 parsel sayısı, 2273,81 m2 yüzölçümü ile ve yeni haritaları ile malik hanesi “Tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tespit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ilâ 08.07.2010 tarihinde ilân edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
Orman Yönetimi 08.07.2010 tarihinde, parselin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen sınırları içinde bırakıldığı, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine, dava konusu Duacı köyü 27873 ada 1 sayılı parselin 2273,81 m² ve 27851 ada 9 sayılı parselin 3099,35 m² olarak tapu kütüğüne aktarılmasına, sınırların ve yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiş, Orman Yönetimi ve davalı (vekâlet ücretine yönelik olarak) tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/11/2011 gün ve 2011/10471-13602 sayılı ilâmıyla bozulmuştur.
Bozma ilâmında özetle; “Somut olayda, Orman Yönetimi çekişmeli taşınmazın yenilemeden önceki haliyle kısmen yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman tahdidi içinde kaldığı, bu bölümün tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istediğine ve dava dilekçesi aynı zamanda mülkiyete ilişkin bir istem içerdiğine göre, mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada genel mahkeme görevlidir. Ancak, dava aynı zamanda 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan teknik çalışmaya itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın Kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmalı ve bu yönde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir. Bu nedenle; mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi vasıtasıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle 29.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğe göre yapılacak çalışmalara ilişkin yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, şayet yapılan çalışmaların Kanun ve Yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, şayet çalışmanın Kanun ve Yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli, dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan Devlet ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece önceki kararında direnilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05/12/2012 gün ve 2012/20 - 885 E. 2012/1031 K. sayılı ilâmıyla mahkemenin direnme kararı kaldırılmıştır.
Dava dosyası kadastro mahkemesinin 2013/68 Esasına kaydedilmiş, yapılan yargılama sonucunda; 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan çalışmaların Kanun ve teknik ölçülere uygun olduğu anlaşıldığından davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, taşınmaz sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine, tapu iptali ve tescil istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, davacı vekilinin talebi üzerine dava dosyası tapu iptali ve tescil istemi yönünden asliye hukuk mahkemesine aktarılmıştır.
Mahkemece; dava konusu 27851 ada 9 parsel yönünden açılan davanın aktif husumetten reddine, 27873 ada 1 parsele yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit ve dava tarihinden önce 1946 yılında 8 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 3 numaralı ekip tarafından yapılıp 14.05.1980 tarihinde, komisyon çalışmaları da 11.03.1981 tarihinde ilân edilerek, itirazsız yerlerde 14.05.1981, itirazlı yerlerde ise 11.03.1981 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi, 23.12.1988 tarihinde ilânı edilen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulaması da vardır.
Dosya içiresindeki bilgi ve belgelerden çekişmeli 27873 ada 1 parsel (eski 225 parsel) sayılı taşınmazın Duacı köyü 50 parsel sayılı taşınmazın başka parsellerle tevhit ve ifrazı sonucu oluştuğu anlaşılmaktadır. 50 parsel sayılı taşınmaz ise 1963 yılında yapılan tapulama sırasında Antalya Asliye Hukuk Mahkemesinin 1957/383 E. - 1959/1045 K. sayılı dosyasında orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz üzerinde dönüm tespiti yapılamadığı ilerde yapılacak dönüm tespiti ile mahkeme ilâmındaki miktara uyulacağı belirtilerek 63450 m² yüzölçümüyle tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Antalya Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/11/959 gün 1957/383E. 1959/1045 K. sayılı ilâmı incelendiğinde; davacı Bayram Akasman tarafından Orman Yönetimine husumet yöneltilerek açılan orman tahdidine itiraz davası sonucu davanın kabulüne, sınırları kararda yazılı beş parça taşınmazın hakkında yapılan 3116 tahdidinin iptaline karar verildiği, kararın temyiz edilmeden kesinleştiği görülmüştür.
Yine Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/06/1995 tarih ve 1994/793 E. 1995 K. saylı ilâmı ve dosyası incelendiğinde; 30 sayılı parselin eski malikleri D.. Ş.., Ö.. E.., Ü.. Ü.. ve arkadaşları tarafından Duacı köyü 30, 49 ve 50 numaralı parsellerin beyanlar hanesine konulan şerhin silinmesini istedikleri, davalının tapu müdürlüğüne izafeten Hazine ile Orman Yönetimi olduğu (yargılama sırasında 30 parsel 225 ve 226 parsele ifraz edildiği,) mahkemece çekişmeli taşınmazların öncesinde orman sayılmayan yer olduğunun mahkeme kararı ile belirlendiği ve tahdit dışına çıkarıldıkları gerekçesiyle davanın kabulüne ve 49, 50, 225 ve 226 numaralı parselin beyanlar hanesine konulan 2/B şerhinin silinmesine karar
verildiği ve kararın 1. Hukuk Dairesinin 28/09/1995 gün 1995/10553 - 12302 sayılı ilâmıyla onandığı ve hükmün karar düzeltmeye gidilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit ve 2/B haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli 27851 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve 27873 ada 1 sayılı parselin ise hükmen orman sayılmayan yerlerden olduğu dikkate alınarak hüküm kurulmuş olmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08/12/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.