5. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2140 Karar No: 2021/3794 Karar Tarihi: 16.09.2021
Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/2140 Esas 2021/3794 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2017/2140 E. ve 2021/3794 K. numaralı kararın temyiz edilerek incelenmesi sonucunda, sanığın kamu görevini usulsüz olarak üstlendiği suçundan mahkum olduğu ve cezasının iki yıla kadar hapis cezası olduğu belirtilmiştir. Ancak, 5271 sayılı CMK'nin 251/1. maddesi uyarınca adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlar için basit yargılama usulünün uygulanabileceği ve Anayasa Mahkemesi'nin bazı sınırlamalar getirmesine rağmen bu usulün uygulanmasının gerektiği vurgulanmıştır. Mahkeme kararında, hükmen bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalar için basit yargılama usulü uygulanmayacağı yönündeki sınırlandırmaların da Anayasa'ya aykırı olduğu belirtilmiştir. Kararda, CMK'nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanamayan hükümler için yeni bir suç işlendiği durumlarda aynı kanun ve maddeye göre açıklanabileceği belirtilmiş, gerekçeli kararlarda suç niteliğinin doğru belirtilmesi gerektiği vurgulanmış, yazının sonunda ise TCK'nin 7/2 ve CMK'nin 251. maddelerinin detaylı bir şekilde açıklanması istenmiştir.
5. Ceza Dairesi 2017/2140 E. , 2021/3794 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi (Şile Asliye Ceza Mahkemesi) SUÇ : Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi ...
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanığın yargılama konusu eyleminin 5237 sayılı TCK"nin 262. maddesi kapsamında yer alan suça ve bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “iki yıla kadar hapis cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesine göre “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir” şeklindeki hükme, öte yandan aynı Yasa"nın 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile eklenen geçici 5/1-d maddesinde “01/01/2020 tarihi itibarıyla ... hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin, 16/03/2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14/01/2021 tarihli, 2020/81 Esas ve 2021/4 sayılı iptal Kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibarıyla hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa"nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 5271 sayılı Kanun"a 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Yasa"nın 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin "basit yargılama usulü" yönünden iptal edildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ve CMK’de yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nin 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan davalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nin 7/2 ve CMK’nin 251. maddeleri gereğince dosyanın “Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 5271 sayılı CMK"nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, kasten yeni bir suç işlenmesi halinde aynı Yasa ve maddenin 11. fıkrası uyarınca açıklanmasına dair kararın, CMK"nin 223. maddesi kapsamında mahkumiyet hükmü niteliğinde olup anılan Kanun"un 232. maddesinde belirtilen hususları içermesi, hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin gösterilmesi, delillerin tartışılıp değerlendirilmesi, yargılama sonucu ulaşılan kanaatin belirtilmesi ve sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilinin gösterilerek nitelendirilmesinin yapılması gerektiği gözetilmeden, gerekçesiz şekilde hüküm kurulmak suretiyle Anayasa"nın 141/3 ve 5271 sayılı CMK"nin 34/1, 223/5, 230/1 ve 289/1-g maddelerine aykırı davranılması, Gerekçeli karar başlığında suçun kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi yerine görevi kötüye kullanma şeklinde gösterilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 16/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.