23. Hukuk Dairesi 2012/2228 E. , 2012/4803 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilin, 759 no"lu Tarım Kredi Kooperatifi’nden hayvancılık kredisi kullandığını, borcun zamanında ödenememesi nedeniyle 4876 sayılı Yasa uyarınca yapılandırıldığını, 31.10.2005 vade tarihli son taksitin ödenmesi için 30.01.2006 tarihinde saat 16.30’da kooperatife gidildiğinde kooperatifin kapalı olduğu için ödemenin yapılamadığını, 759 nolu kooperatifin, davalı kooperatif ile birleşmesine karar verildiğinin öğrenilmesi üzerine, borcun faiziyle birlikte bir gün sonra 31.01.2006 tarihinde davalı kooperatife ödendiğini, buna rağmen davalının sonradan icra takibi başlattığını ileri sürerek, davacının icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline, davalının %40 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin yapılan ödemeyi herhangi bir çekince koymadan faizi ile birlikte tahsil ettiği, iki kooperatifin birleşmesiyle ilgili olarak davacıya herhangi bir bildirim yapılmadığı, kalan son taksidinin zamanında ödendiği, işin hallinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının takip dosyasından dolayı borçlu olmadığına, davacı yönünden icra takibinin iptaline, davacı lehine tazminat verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, çekişme 11.08.2003 tarihli protokolün ihlal edilip edilmediği ve davalının vadesinden bir gün sonra yapılan ödemeyi kabul etmesinin protokolün ayakta tutulmasını sağlayıp sağlamayacağı noktasındadır. Tarafların kabulünde bulunan protokolde, taksitlerin vadesinde ödenmemesi halinde protokolün geçersiz sayılacağı kabul edilmiştir. Yine taraflar arasında çekişmesiz olduğu üzere davacı taraf da 31.10.2005 tarihinde ödemesi gereken tutarı vadesinde ödemediği gibi 90 gün içinde de faizi ile birlikte ödememiştir. Bu nedenle, protokoldeki “en geç” ibaresi nedeniyle davalının protokolü mehil vermeden geçersiz sayma hakkı doğduğundan gecikmiş ifayı süresinden sonra kabulünün protokolü ayakta tutma sonucunu doğurması mümkün değildir.
Buna göre mahkemece, davacıların temel ilişkiye göre gerçekte ne kadar borcunun bulunduğunun ve davalının giriştiği icra takip dosyalarında talep edilen meblağın ve menfi tespit isteminin miktar bakımından da haklı olup olmadığı yönünde gerekli inceleme ve araştırmalar yapılarak oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.