14. Hukuk Dairesi 2016/16386 E. , 2020/4090 K.
"İçtihat Metni"14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.06.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 119 ve 189 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar, ortaklığın satış suretiyle giderilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (Ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (Ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın (Ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (Muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (Ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (Ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (Muhdesat) arzın paydaşlarına (Ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Paydaşlığın (Ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (Muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (Ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; davalı ... vekili, dava konusu 119 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatlarla ilgili ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/283 Esas sayılı dosyasıyla muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle dava açtığını beyan etmiştir.
O halde Mahkemece, bu davanın davalı yararına sonuçlanması halinde bütünleyici parçanın aidiyeti belirlenmiş olacağından satış bedelinin yukarıdaki ilkeler doğrultusunda dağıtılması gerekecektir. Mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin bu davanın bekletici mesele yapılması ve satış bedelinin bu davanın sonucuna göre dağıtılması gerekirken anılan davanın sonuçlanması beklenilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
Öte yandan; dava konusu 119 parsel sayılı taşınmazda kayıt malikinin ... oğlu ...olduğu, ancak davalı ...’ın baba adının Başara ve adının da Şafik olduğu anlaşılmakla beraber dosya içeriğinden kayıt maliki ... oğlu ...ile davalı ...’ın aynı kişi olup olmadığı anlaşılamadığından mahkemece taraf teşkilinin sağlanabilmesi için davacıya tapu kaydında idari yoldan düzeltme yapılması, mümkün olmadığı takdirde tapuda isim tashihi davası açmak üzere yetki ve makul süre verilerek çelişki giderildikten sonra eğer aynı kişi değillerse taraf teşkili sağlanarak ortaklığın giderilmesi talebi hakkında karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili tarafından yapılan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 25.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.