10. Hukuk Dairesi 2016/5697 E. , 2016/7129 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tüm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddeleri olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu davada; davacı, 1984 yılından 2014 yılı dahil olmak üzere her yıl Nisan ayı başından Kasım ayı başına kadar çalıştığının tespitini talep etmiş olup, Mahkemece, yazılı gerekçelerle davacının 1990 yılından, dava dışı kooperatifin faaliyet göstermeye başladığı 11/06/2012 tarihine kadar her yıl Nisan ayı başından Kasım ayı başına kadar yılda 214 gün olmak üzere toplam 4780 gün hizmet akdi ile çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan; davalı işverenin kamu kurumu olduğu ve kamu kuruluşlarındaki çalışanların hizmetlerinin kayıtlara geçirilmesinin ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılmasının asıl olduğu da göz önünde tutularak, çalışmanın geçtiği iddia edilen dönemin tamamına ait işveren nezdindeki puantaj kayıtları, ücret tediye bordroları ve konuya ilişkin tüm belgeler eksiksiz olarak
getirtilmeli, anılan belge ve bordrolardan sigortalının imzasını içerenlerden, imza aidiyeti yönünden çekişme bulunmayanlar ile hata, hile, ikrah halleriyle sakatlığı iddia ve kanıtlanamayan belgelerin içeriklerinde gösterilen gün kadar çalışmanın karinesini teşkil edeceği göz önüne alınmalı, şayet işveren hiçbir kayıt ibraz edemiyorsa, bunun sebebi sorularak ve fiili imkansızlık varsa, talep konusu dönemde davalı işveren nezdinde çalışan amir, şef, memur vb. kişiler belirlenerek beyanlarına başvurulmalı, çalışılan işyerinde yapılmış kurum tespiti, tahkikat raporu, yerel denetim tutanağı olup olmadığı araştırılmalı, davacının çalıştığını iddia ettiği işlerin her yıl talep edilen sürenin tamamında yapılıp yapılmadığı, yılın hangi aylarında bu işin yapıldığı, çalışmanın yapıldığı aylarda eksiksiz tam gün olarak (her ay 30 gün üzerinden) bu işin yapılıp yapılmadığı, yapılmadı ise ayda kaç gün anılan faaliyette bulunulduğu, söz konusu işte hangi yıllarda/aylarda kaç kişi çalıştırıldığı araştırılmalı, bu hususlar hakkında ayrıntılı bilgi ve bulunabildiği takdirde belgeler davalı işverenden getirtilmeli, anılan belgeler ... ve ..."nden de sorulmalı, bazı yıllarda davalı işveren tarafından köy tüzel kişiliğine ücretlerin ödendiği anlaşılmakla, köy muhtarı tarafından ücretlerin hak sahiplerine nasıl ödendiği, buna dair imzalı belgeler bulunup bulunmadığı, kaç gün çalışıldığına dair kayıtların kim tarafından tutulduğu köy muhtarlarından sorulmalı, davacının talep konusu dönemde çocuk/çocukları olup olmadığı, doğum izni kullanıp kullanmadığı araştırılmalı, davacının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu, çalışmanın varlığı, sürekliliği ve süresi yöntemince araştırılmalı, toplanan tüm kanıtlar yeniden değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre ve kabule göre de, çalışma süresi yönünden 31 gün çeken aylarda dahi ayda 30 gün çalışıldığı kabul edilerek bir karar verilmelidir.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tüm taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya ve davalı ..."ne iadesine, 02.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.