Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/612 Esas 2016/1767 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/612
Karar No: 2016/1767
Karar Tarihi: 16.02.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/612 Esas 2016/1767 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/612 E.  ,  2016/1767 K.
"İçtihat Metni"



Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkiline ait aracın davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını, hasar bedelinin ödenmediği belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 27.06.2013 tarihli dilekçesi ile harcını tamamlamak suretiyle talebini 1.942 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkilinin sigortalısının kusuru ve poliçe limiti oranında sorumlu olduğunu öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davanın reddini istemiş; davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kabulüne, 1.942 TL"nin davalı ... şirketinden dava, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.’nun 109/1. maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Somut olayda, maddi hasarlı trafik kazası 17.06.2011 tarihinde meydana gelmiş, ıslah dilekçesi ise 27.06.2013 tarihinde verilmiştir. Islah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekili süresinde zamanaşımı def’i ileri sürmüştür. Kısmi davada, zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için kesildiğinden ve geriye kalan meblağ için işlemeye devam ettiğinden, ıslahla arttırılacak miktar için de zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir.
Bu durumda mahkemece, kazanın meydana geldiği tarihten ıslah tarihine kadar iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu göz önünde tutularak, ıslah ile artırılan miktar yönünden talebin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.