17. Hukuk Dairesi 2014/6675 E. , 2016/1762 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : 1-...
2-...
İHBAR OLUNAN : ...
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.02.2016 Salı günü davalılar ... ve ... tarafından gelen olmadı. Davacı ... vekili Av......geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı ....sigorta şirketi vekili; müvekkiline sigortalı ....’ın 15.05.2002 tarihinde davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu ticari taksiye binmek üzereyken davalı sürücünün aracı hareket ettirmesi nedeniyle yere düşüp iki üç metre sürüklenerek ağır yaralandığını, sigortalının 17.05.2002 tarihine kadar tedavisinin ....de sürdüğünü ve bilahare taburcu edildiğini, daha sonra ikamet ettiği ...."ya dönmek zorunda olduğundan tedavilerine orada devam ettiğini, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre sanık sürücünün 8/8 kusurlu bulunduğunun tespit edildiğini, sigortalının Almanya’daki hastane ve tedavi giderleri ile aylık ödenen destek ücretlerinin müvekkili tarafından karşılandığını, halen de aylık ücret destekleri devam etmekte olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı toplam 20.519 Euro maddi zararın aynen veya fiilen ödeneceği tarihteki.....döviz satış kurundan hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olarak davalılardan rücuen tahsiline, alacağa kaza tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince faiz yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının sigortalısı....’da yerleşik olması sebebiyle ....’ya dönmek zorunda kalması ve
......
tedavinin orada yapılmış olması karşısında zararın da ...’da meydana geldiğinin kabulü ile tazminatın Euro üzerinden tazminine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davacı kurum masrafları yaparak sigortalısının haklarına halef olduğundan toplam 20.519 Euro’nun 3195 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca.... ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına ödediği nisbette temerrüt faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 15.09.2011 tarihli,.... Karar sayılı bozma ilamında; "...Türkiye’de alınan tüm raporlarda sigortalının sağ bacak kırığından söz edilmediği, mahkemece adli tıp uzmanından alınan 13.08.2007 ve 12.12.2007 tarihli bilirkişi raporlarında sigortalıya ait olay günü çekilen bacak grafisinde sağ bacağın kırık olmadığının tespit edildiği, bu nedenle sağ bacak kırığının 15.05.2002 tarihli kaza ile illiyetinin olmadığının mütalaa edildiği, buna karşın mahkemece karara esas alınan 05.02.2010 tarihli.... raporunda “dosyaya ekli grafilerin incelenmesinde bacaktan tedavi olduğu görülmüştür. Olay tarihli sağ bacak grafisinde, tibia platosunda lineer kırık takip filminde plak vida ile tespit materyali görülmüştür.” denilerek sağ bacak kırığı ile olay arasında illiyet bağı olduğunun mütalaa edildiği, yine incelediği grafiler için....Dairesinin 14.12.2009 tarihli muayenesinin olduğunun da belirtildiği, bu durumda dosyada bulunan bilirkişi raporları arasında çelişki meydana geldiğinden, iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkiyi gidermek için yeni bir uzman bilirkişiden rapor alınmak ve özellikle sigortalının tedaviden sonraki değil, olay tarihindeki grafileri incelenerek sigortalının sağ bacağında meydana gelen kırık ile Türkiye’de geçirilen kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının tereddüde mahal vermeden açıklığa kavuşturulması ile sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, bilirkişi raporu benimsenerek; davanın kabulüne, toplam 20.519 Euro alacağın 17.061,50 Euroluk kısmına 21.03.2003 tarihinden itibaren bakiye 3.457,50 Euroluk kısmına ise 31.12.2003 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca .....ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına ödediği faiz oranı ile işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında
...
kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle sigortalısının zararını ödeyen .... Şirketi"nin rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı ..., sigortalısının yaralanması sonrasında gördüğü tedaviye ilişkin tedavi belgeleri ile faturalar sunmuştur.
Mahkemenin hükme esas aldığı 27.02.2007 tarihli bilirkişi raporunda, bilirkişi tıp alanında uzman olmadığı gibi, 27.02.2004 tarihli faturaların dosyaya uygunluğuna hiç değinilmemiş olup, rapor bu haliyle hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Mahkemece yapılması gereken iş, tıp alanında uzman bir bilirkişiden, dosyada mevcut hastane evrakları, davacının gördüğü tedavi ve yaralanmasının mahiyeti ile mevcut faturaların tutarları ile fatura dökümünde yer alan tedaviye yönelik uygulama, ilaç ve tıbbi malzemelerin uyumlu ve uygun olup olmadığı hususlarında, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık bilirkişi raporu aldırarak, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Bu itibarla, mahkemece, konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan yetersiz bilirkişi raporuna istinaden hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.