Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1016
Karar No: 2016/1752
Karar Tarihi: 16.02.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1016 Esas 2016/1752 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/1016 E.  ,  2016/1752 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR : 1-...
    2-...
    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı borçlu....aleyhine takip başlattıklarını, takibin sonuçsuz kaldığını ve borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 06.10.2006 tarihinde eniştesi davalı ..."e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, dava ön koşulu olan aciz belgesinin olmadığını, tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığı ve iyiniyetle satın alındığından davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece iddia, toplanan delillere göre, dava konusu tasarruf tarihinin 06.10.2006 olduğu, haciz ve aciz tarihi ise 17.02.2010 tarihli haciz tutanağının düzenlendiği tarih olup iki tarih arasında iki yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle davanın İİK 278/2 maddesinde belirtilen hakdüşürücü süre geçtikten sonra açılmış olması ve tasarrufun borcu Hüseyin değil Behiye"nin yapmış olması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ...nin 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İİK"nin 278.maddesinde düzenlenen iptal nedenleri için açıklanan haciz veya aciz yahut iflastan evvelki 2 senelik süre, bu maddede öngörülen akrabalık ve bedel farkından dolayı iptal ile borçlunun kendisine yahut 3.bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartıyla irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri için belirlenen bir süre olup İİK"nin 280.maddesinde sayılan iptal nedenleri için uygulanmaz. Aynı Yasanın 280/1.maddesinde sayılan iptal nedenleri için ise 5 yıllık süre içerisinde dava açılması mümkündür. Burada hemen belirtilmesi gerekir ki İİK"nin 278.maddesinde öngörülen süre hak
    ...

    düşürücü süre olmayıp ivazsız tasarufların butlanına ilişkin ve iptale tabi tasarrufun sınırını gösteren süredir.
    Somut olayda haciz veya aciz tarihi 17.02.2011 dir. Tasarruf ise 06.10.2006 tarihinde İİK"nin 278.maddesinde öngörülen 2 yıllık süre dışında yapılmıştır. Ancak davacı tarafından İİK"nin 278, 279 ve 280.maddelerinden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilecektir (YHGK"nun 25.11.1987 gün ve ...Karar sayılı kararı). Davalılar dava konusu tasarrufun yapıldığı tarihte baldız-enişte dirler. Dava konusu tasarrufun iyiniyet ve bedel farkına bakılmaksızın davalı 3.kişi enişte İsmail"in davalı borçlu Behiye"nin amacını ve durumunu bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK 280/1.maddeler gereğince 5 yıllık süreye tabi olduğu ,dava tarihi 14.03.2011 itibari ile 5 yıllık sürenin henüz dolmamış olması göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken mahkemece İİK 278/1 maddedeki iki yıllık süreye göre değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davacı alacaklının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykadır.
    Kabule göre de, takip konusu bono 20.02.2006 tarihinde düzenlenmiş ve bonoyu düzenleyen Hüseyin 28.06.2006 tarihinde ölmüştür. Davacı alacaklı 12.11.2008 tarihinde Hüseyin mirascıları aleyhine takip başlatmış, borçlu mirascıları takibe itiraz etmeyerek haklarındaki takip kesinleşmiş ve davalı ... borçlu sıfatını almıştır. Dava konusu tasarruf ise borcun doğumundan ve muris Hüseyin"in ölümünden hemen sonra 06.10.2006 tarihinde yapıldığından, mahkemenin tasarrufun asıl borçlu tarafından yapılmadığı yönündeki gerekçesi de bu itibarla yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi