Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/4851 Esas 2019/2472 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4851
Karar No: 2019/2472
Karar Tarihi: 30.05.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/4851 Esas 2019/2472 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı yüklenici şirketle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayan davacı arsa sahibi, davalı şirketin vekalet aldığı kişinin hileli şekilde kat irtifakı tesis ettirerek kendine ait daireleri belirlediğini iddia ederek sözleşmenin feshini ve taşınmazın ½ hissenin adına tescilini talep etmiştir. Ancak mahkeme, davacının vekaletnamenin aldatma ve hile ile alındığına dair somut delil sunamadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Yasal dayanaklar: Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 1, 2, 116, 117, 118, 119, 120, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128.
23. Hukuk Dairesi         2016/4851 E.  ,  2019/2472 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalı yüklenici şirket ile 21.01.2010 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmede kat irtifaklı tapu kayıtlarının anahtar tesliminden sonra davalı şirkete devredileceği ve arsa sahibine verilecek 9,5 daireden 5 tanesini yine arsa sahibinin belirleyeceği kararlaştırıldığı halde, davalı şirket yetkilisi diğer davalı ..."in, hileli bir biçimde aldığı vekaletle, sözleşmeye aykırı olarak henüz süresi gelmeden şirket adına kat irtifakı tesis ettirdiğini ve kendisine verilecek 5 daireyi belirlediğini, bu durumda sözleşmede arsa sahibine fesih yetkisi tanındığını ileri sürerek, öncelikli olarak 6062 ada, 4 parsel no.lu taşınmazdaki payına isabet eden ½ hissenin üçüncü kişilere devrini önlemek için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, sözleşmenin feshi ile bu taşınmazın ½ hisseninin adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, inşaatın süre dolmadan bitirildiğini anahtarların ve tapuların arsa sahiplerine devredildiğini, davacının seçtiği dairelerin sözleşmede zaten belirtildiğini, ayrıca davacının eşine fazladan bir daire verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi sonrasında davacı arsa sahibi tarafından davalı ..."e yapılacak inşaata ilişkin her türlü tevhid, ifraz, kat mülkiyeti, inşaat işleri ve taşınmaz satışı hususunda düzenleme şeklinde vekaletname verildiği ancak davalı tarafça bu vekaletnamenin davacının yanıltılması suretiyle alındığı ve alınan vekaletname doğrultusunda davalının haklarına zarar verecek şekilde işlem tesis edildiği gerekçesiyle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin davacı tarafça fesh edildiği, ancak davacı tarafça ilgili vekaletnamenin aldatma ve hile ile kendisinden alındığına dair hiçbir somut delil ibraz edemediği gibi fesih beyanından sonra tamamlanan dairelerin de davacı tarafça teslimi kabul edilerek kullanılmakta olduğu, davacının taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesini fesih hususunda haklı olduğunu ispat edemediği, davalı tarafça yapılan feshin geçersiz ve sözleşmenin yürürlükte olup tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.