4. Hukuk Dairesi 2010/12673 E. , 2011/1784 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 29.07.2004 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04.05.2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalılardan ... mirasçıları dışındaki tüm davalılar vekillerince ayrı ayrı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalılardan T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’nün temyiz itirazları yönünden; dava, davalılardan T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü"ne ait olup lojman olarak kullanılan binanın, 17.08.1999 günü meydana gelen depremde yıkılması nedeniyle enkaz altında kalan davacılar ve birleştirilen dosya davacılarının yakınlarının yaşamını yitirmesi nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararların ödetilmesi istemine ilişkindir.
Davalılardan T.C. Ziraat Bankası, zamanaşımı savunmasında bulunmuş ve kendisi yönünden; diğer davalılar ise, kusur ve sorumlulukları olmadığını ileri sürerek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Yerel mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre gerçek kişi davalıların kusurlu oldukları sonucuna varılarak istemlerin birer bölümünün kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden; asıl ve birleştirilen davada desteklerin ölümüne yol açan binanın 17.08.1999 günü meydana gelen deprem nedeniyle yıkıldığı; eldeki davanın ise 29.07.2004 günü açıldığı; davalılardan T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü"nün cevap dilekçesi ile zamanaşımı savunmasında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Borçlar Yasası"nın 60/1. maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresi, zarara uğrayanın, zararın varlığını ve zarar vereni öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar. Aynı Yasa"nın 60/2. maddesi gereğince zarara yol açan eylemin, aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğmuş olması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu (uzamış) ceza zamanaşımı süresidir
Davalı T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü bir tüzel kişilik olup hakkında ceza davası açılması düşünülemeyeceğinden olayda uygulanacak olan zamanaşımı süresi bir yıl olup (uzamış) ceza zamanaşımı uygulanmaz.
Dava konusu haksız eylem 17.08.1999 günü meydana gelmiş olup eldeki dava 29.07.2004 gününde açıldığından davalı T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü yönünden Borçlar Yasası"nın 60/1. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresi geçmiştir.
Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davalılardan T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerekirken, adı geçen davalının da tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm, davalılardan ... ve ...’in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
3-Davalılar ... ile ..."in diğer temyiz itirazına gelince; Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayın gelişim biçimi ve günü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat tutarları fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenle davalılardan T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü yararına; (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle diğer davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA; davacıların tüm, davalılardan ... ve ...’in öteki temyiz itirazlarının (2) sayılı bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden TC Ziraat Bankası A.Ş Genel Müdürlüğü"nden gayrı harçların istekleri halinde geri verilmesine 23.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.