2. Ceza Dairesi Esas No: 2010/18927 Karar No: 2012/8690 Karar Tarihi: 05.04.2012
Konut dokunulmazlığını bozma - tehdit ve kasten yaralama - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/18927 Esas 2012/8690 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dosya incelendiğinde, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığı için hükmün açıklanmasının geri bırakılması için aranan koşulun bulunmadığı belirlendiği için sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmediği anlaşıldı. Mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak vermek için açık ve gerekçeli olması gerektiği belirtildi ve sanık hakkında mahkumiyet kararının gerekçesiz verildiği tespit edildi. Sanığın tehdit suçunu işlediği yönündeki iddianın soyut olduğu ve yeterli delil bulunmadığı belirlendi. Sanığın adli sicil kaydındaki önceki mahkumiyetleri göz önüne alındığında, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kararlaştırıldı. Sanığın pişmanlığı hakkındaki yeterli gerekçe gösterilmediği için ertelemeye yer olmadığına karar verildi. Kanun maddeleri olarak ise; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141. Maddesi, 5271 Sayılı CMK’nun 34/1, 230. ve 1412 Sayılı CMUK’nun 308/7. Maddeleri ve 5271 sayılı CMK’nun 231/6. Maddesi (a) bendi, 1412 Sayılı CMUK’nun 305/son maddesi, 5237 Sayılı TCK’nun 58/7. Maddesi ve 51/1 Maddesi (a) bendi olarak sayılabilir.
2. Ceza Dairesi 2010/18927 E. , 2012/8690 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 3 - 2009/113372 MAHKEMESİ : Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 01/07/2008 NUMARASI : 2008/61 (E) ve 2008/249 (K) SUÇ : Konut dokunulmazlığını bozma, tehdit ve kasten yaralama
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK.’nun 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “ kasıtlı bir suçtan mahkum olmama ” koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; 1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK.nun 34/1, 230. ve 1412 sayılı CMUK.nun 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi,mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, gerekçe gösterilmeden sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması, 2- Sanığın katılan D.. K.."a karşı tehdit suçunu işlediği yönündeki katılanın soyut iddiasından başka sanığın bu suçtan cezalandırılmasını gerektirir yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, 3- Sanığın adli sicil kaydında yer alan Edirne 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 19.06.2007 tarihli ilamıyla trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan dolayı hükmolunan 500 lira adli para cezasına ilişkin mahkumiyetinin ve Edirne 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 06.07.2007 tarihli ilamıyla suç üstlenme suçundan dolayı hükmolunan 500 lira adli para cezasına ilişkin mahkumiyetinin 1412 Sayılı CMUK.nun 305/son maddesi gereğince kesin nitelikte bulunması sebebiyle, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimine esas alınamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde 5237 sayılı TCK.’nun 58/7. maddesi gereğince verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, 4- Adli sicil kaydında yer alan önceki mahkumiyetlerinin adli para cezasına ilişkin olması karşısında, 5237 Sayılı TCK.nun 51/1 madde ve fıkrasının (a) bendine göre tayin olunan cezanın ertelenmesine yasal engel bulunmadığı belirlenen sanık hakkında ertelemeye yer olmadığına karar verilirken; “sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlığını” irdeleyen yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 05.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.