Esas No: 2021/3038
Karar No: 2022/4829
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3038 Esas 2022/4829 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ve davacı arasında işletme hakkı devir sözleşmesi ile ilgili açılan davada, davacı tarafından ödenmiş olan icra masrafının faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesi talep edilmiştir. Davalı ise alacağın zamanaşımına uğradığını ve davacının talepte bulunamayacağını savunmuştur. Mahkeme, davacının dayandığı ilama göre dava dışı hak sahibine ödediği irtifak bedelini davalı adına isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili tarafından temyiz edilen karar, temyiz itirazları reddedilerek onanmıştır.
Kanun maddeleri:
- İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin üçüncü kişilerin hak iddialarını düzenleyen 7. maddesi.
- Borçlar Kanunu'nun zamanaşımına ilişkin hükümleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.10.2018 tarih ve 2017/897 E. - 2018/770 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının özelleştirme kapsamına alınması ve 20 ayrı dağıtım şirketine ayrılması kapsamında müvekkili ile davalı arasında 24.07.2006 tarihinde "İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHDS)” akdedildiğini, anılan sözleşmenin üçüncü kişilerin hak iddialarını düzenleyen 7. maddesinde dağıtım faaliyetinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden kaynaklanan sorumluluğun dönemsel olarak paylaştırıldığını, anılan sözleşmeden önce dağıtım faaliyetlerin davalı tarafından yürütüldüğü sırada kamulaştırmasız el atma nedeniyle müvekkili aleyhine Bismil Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılan davalar sonucunda müvekkili tarafından icra dosyasına toplam 16.365,30 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek bu meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin özelleştirilmesinin hisse satışı suretiyle gerçekleştirildiğini ve İHDS hükümleri uyarınca müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, davacı tarafından düzenlenen devre esas bilanço ile geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada tüm dosya kapsamına göre, Bismil Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 14/10/2010 tarih ve 2009/1254 Esas 2010/439 Karar sayılı ilamı uyarınca kamulaştırmasız el atılan kısım üzerine davacı lehine irtifak hakkı tesciline karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, ancak bu ilam uyarınca irtifak hakkının henüz tapu kaydına işlenmediği, davacının dayanak ilam nedeniyle dava dışı hak sahibine ödediği irtifak bedelini, irtifak hakkı davalı şirket adına işlenmediğinden isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.