3. Hukuk Dairesi 2016/18742 E. , 2017/11269 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalılar .... yönünden yetkisizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı, elekrik aboneliği nedeniyle düzenlenen faturalarda davalıların haksız olarak kayıp-kaçak bedeli tahsil ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 TL belirsiz alacağın ödeme tarihlerinden itibaren ticari faizi ile birlikte, davalılardan sorumlulukları oranında, ana dağıtıcı....."dan ise müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ....Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş., tarafların tacir olduğu, HMK"nun 17 ve 18. maddeleri gereği taraflar arasındaki sözleşmenin bildirimler ve uyuşmazlıklar başlıklı 22. maddesi uyarınca, tarafların belirlemiş olduğu yetki çerçevesinde davanın görüleceği yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu belirterek, davannı yetki yönünden reddini, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, esasa yönelik olarak da haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Davalı....., davaya konu faturalara süresi içinde itiraz edilip edilmediği de gözetilmek suretiyle açılan davanın süresinde açılıp açılmadığı hususunun incelenmesi ve süresinde açılmadığının tespiti halinde davanın esasa girilmeden süre yönünden reddini, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler de göz önünde bulundurularak ifa yerleri ve uyuşmazlığa ilişkin yetki hususlarının incelenmesi ve dava konusunun mahkemenin yetkisinde olmadığı takdirde yetkisizlik kararı verilmesini, davacı ile aralarında elektrik ./..
-2-
iletim veya dağıtımına ilişkin herhangi bir sözleşme olmadığını, talep edilen bedelle ilgili bir sorumlulukları olmadığını,yapılan kesintilerin mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın usul ve esas yönünden reddini istemiştir.
Mahkemece, ön inceleme tutanağı ile davalılar T.... hakkında açılan davanın asıl davadan ayrılmasına, ""..davanın konu olduğu uyuşmazlıkla ilgili yapılan yetki sözleşmesinde taraflar arasında yetkili mahkemenin"" Ankara Mahkemeleri"" olduğu hususunda sözleşme yapılması 6100 sayılı HMK. 17. maddesi karşısında taraflarca aksi kararlaştırılmadığından dolayı sadece ""Ankara Mahkemelerinde"" dava açılabileceği ve bu konuda davalı ....Elektrik iletişim A.Ş. vekilinin yetki itirazının ise süresinde ve usulüne uygun olduğu, diğer şirketin ise sicil adresinin "Ankara Merkez" olması karşısında ...166 gereği bu davalı ile birlikte uyuşmazlığın ele alınması gerekliliği anlaşıldığı..."" gerekçesiyle asıl dava dosyasındaki Ankara ilinde sicil adresi bulunan Türkiye Elektrik İletişim.... yönünden, davalı .... Toptan Satış A.Ş"nin davacı ile yapmış olduğu yetki sözleşmesi içeriği karşısında ve her iki adı geçen davalı yönünden HMK. m.166/f.4 gereği bağlantı olması karşısında adı geçen davalılar yönünden mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle mahkemece davalılar .... yönünden açılan davanın asıl davadan ayrılmasına karar verildiği görülmekle davacının bu davalılar yönünden verilen hükmü eldeki davada temyiz etme hakkı da bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-6100 sayılı HMK md. 10 uyarınca sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi yetkilidir. Ancak, HMK md. 10"da yasal ifade bulan sözleşmeden doğan davalarda ifa yeri mahkemesinin yetkisine ilişkin sözkonusu yetki kuralı kesin nitelik arzetmez.
6100 Sayılı HMK"nun 19/2.maddesi gereğince "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz."
...nun 19/4.maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir" hükmü getirilmiştir.
Buna göre, somut olayda; davalı....."ın usulüne uygun bir yetki itirazı da bulunmadığına göre, mahkemece, kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği gibi, HMK"nun 19/4. maddesi uyarınca eldeki davada mahkemenin yetkili hale geldiği açıktır.
Yine HMK"nun 7/1. maddesine göre, davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir.
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda anılan maddi ve hukuki olgular ve özellikle davalı....."ın süresi içinde usulüne uygun bir yetki itirazında bulunmadığı, bu durumda mahkemenin bu davalı hakkında yetkili hale geldiği, diğer davalı .... yönünden de HMK"nun 7/1. maddesi hükmü dikkate alındığında, davanın esasının incelenmesi yerine, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde bu davalılar yönünden yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.