4. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/778 Karar No: 2011/1774 Karar Tarihi: 23.02.2011
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/778 Esas 2011/1774 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2010/778 E. , 2011/1774 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve ... (kendilerine asaleten ..."a velayeten) vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/05/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 01/10/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazına gelince; davacılar, ergin olmayan kızlarının onbeş yaşında iken resmi nikah yapılacağına söz verilmesi nedeniyle davalı ile evlendiğini, sekiz ay birlikte yaşadıklarını, sekiz ayın sonunda baskı ve tehdit ile evden kovulduğunu, davalının kısa bir süre sonra başkası ile resmi nikah yaparak evlendiğini belirterek, kızlarının uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemişlerdir. Davalı ise, davacıların kızı ile tamamen karşılıklı rıza ile evlendiklerini, aralarında çıkan düşünce ve ruhsal uyuşmazlıklardan dolayı kendi isteği ile evden ayrılan eşinin, tüm eşyalarını aldığını, ayrılmayı kendisinin istediğinden tazminat isteyemeyeceğini ileri sürerek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile tanık anlatımlarından, henüz onbeş yaşında iken davalı ile resmi nikah yapılmadan evlenerek sekiz ay karı-koca hayatı yaşayan küçüğün kızlığının bozulduğu; onbeş yaşındaki kişi özgür isteği ile evlenmeye karar veremeyeceğinden, ortada hukuken geçerli bir istek (irade) açıklaması bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; davacılardan onbeş yaşındaki ... ile resmi evlenme işlemi yapılacağına söz verip evliliğin resmi işlemlerini gerçekleştirmeksizin bir araya gelerek onun kızlığını bozarak sekiz ay bir arada yaşayan davalının eylemi, adı geçen davacının fiziksel ve ruhsal bütünlüğüne saldırı niteliğinde olup uygun bir manevi tazminat takdir edilmesi gerekir. Davacının ve davalının yeniden evlenmiş olmaları ve varsa davacının kusurlu davranışları manevi tazminat isteminin tümden reddini gerektirmeyip takdir edilecek manevi tazminat tutarında etkili olabilir. Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile manevi tazminat isteminin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. -ONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.