Esas No: 2021/2613
Karar No: 2022/4849
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2613 Esas 2022/4849 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davada davacı, davalılardan aldıkları avansları geri ödemedikleri için alacakların tahsili için başlatılan takiplere davalıların haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, davalıların itirazlarının iptali ile takiplerin devamını talep etmiştir. Davalılar zamanaşımı def'i ile birlikte, müvekkillerinin haksız bir para almadıklarını ve davacı şirkete herhangi bir borçlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalıların tazminata konu ettiği eylemlerinin suç sayılan eylem kapsamında kaldığı, işbu suç sayılan eylem için öngörülen dava zaman aşımının 5 yıl olduğu, bu bağlamda zaman aşımı nedeniyle davacının dava talebi reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- eTCK 510. madde: (Suç sayılan eylemler)
- eTCK 102/4. madde: (Tazminat davaları)
- eTTK 309/son: (Tazminatın zamanaşımı)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03.12.2020 tarih ve 2020/435 E. - 2020/607 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, davalılardan ...’nın müvekkili şirketin yönetim kurulu üyesi, diğer davalının ise genel müdürü olarak görev yaptığı süre içinde müvekkili şirketten aldıkları avansları geri ödemediklerini, alacakların tahsili için başlatılan takiplere davalıların haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, davalıların itirazlarının iptali ile takiplerin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı def'i ile birlikte, müvekkillerinin haksız bir para almadıklarını, davacı şirkete herhangi bir borçlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın tazminata konu ettiği davalıların eylemlerinin eTCK 510. maddesi kapsamında kaldığı, işbu suç sayılan eylem için eTCK 102/4 maddesine göre öngörülen dava zaman aşımının 5 yıl olduğu, bu bağlamda eTTK 309/son maddesine göre öngörülen zaman aşımı ile uzamış ceza zamanaşımının 5 yıl olduğu, davalıların tazminata konu eylemlerinin vuku bulduğu tarihten itibaren takip tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımının dolduğu ve davalı tarafın da süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu gerekçesiyle davacı tarafından davalılar aleyhine açılan asıl dosyasıyla birlikte birleşen dava dosyası yönünden her iki davanın da ayrı ayrı zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 42,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.