MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 75 parsel sayılı 32.550,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ..., tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama esnasında ..., tapu kaydı ve irsen intikal nedeni ile davaya müdahil olmuştur. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine, müdahil davacının davasının kabulü ile çekişmeli taşınmazın 4/576 payı müdahil davacı Vesyi Çiftçi adına ve 572/576 pay ise davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve davalı Hazine vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının davasını ispat edemediğinden reddine, müdahil davacının dayanak tapusunun dava konusu taşınmazı kısmen kapsadığı anlaşılmakla veraset ilamındaki hissesi oranında davasının kabulü yönünde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu parselin Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olduğundan bahisle malik hanesi açık bırakılmak sureti ile Kadastro Mahkemesine devredildiği, bu durumda 3402 sayılı Kanunu"nun 30. maddesi gereğince re"sen araştırma kuralı geçerli olmakla doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece mahallinde, yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler yardımı ve teknik bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kayıtları okunup kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde göstertilmeli, teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanları, komşu parsel tutanakları ve dayanakları kayıtlarla denetlenmeli; beraberde götürülecek teknik bilirkişiden uygulanan kayıtların kapsamını belirten, keşfi izlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı ve bu suretle kaydının kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, dayanak tapu kaydının taşınmazı kapsayan kısmı tapu kaydı maliklerine verilmeli, tapu kaydı kapsamında kalmayan yerler bakımından ise zilyetlik araştırması yapılarak çekişmeli taşınmazların kim ya da kimler tarafından ne şekilde kullanıldığı, öncesinin kime ait olduğu, zilyetliğin sürdürülüş biçimi hususunda yerel bilirkişi kurulu ve tanıklardan ayrıntılı ve olaylara dayalı bilgi alınmalı, bundan sonra tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek davada taraf olup olmamasına bakılmaksızın gerçek hak sahiplerinin tespit edilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, eksik inceleme ve dosya kapsamına uymayan değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11.05.2015 gününde oybirliği ile karar verlidi.