
Esas No: 2015/3209
Karar No: 2015/6094
Karar Tarihi: 11.05.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/3209 Esas 2015/6094 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... çalışma alanında bulunan 588 ada 2 parsel, 587 ada 7, 587 ada 8 parsel sayılı 1.038.18, 129.79, 53.11 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 588 ada 2 sayılı parsel ..., 587 ada 7 sayılı parsel ..., 587 ada 8 sayılı parsel ise ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... , adına tescil edilen 588 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dayanak tapu kayıt miktarına göre eksik tespit edildiği eksikliğin dava konusu taşınmazlarda kaldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli 588 ada 2, 587 ada 7 ve 8 parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece 588 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, aynı zamanda komşu olan davalı taşınmazlara herhangi bir sınır tecavüzünün olmadığı, iki taşınmaz arasına istinat duvarı yapılmak sureti ile sınırın belirlendiği ve bu sınırın değişmediği, davalılar lehine herhangi bir iktisabın olmadığı, alanlar arasındaki farkın ölçüm ve hesaplama teknikleri ile karayolları kamulaştırma projesinin içerisinde kalmasından kaynaklandığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava konusu 588 ada 1 parselin Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.09.1977 tarih 53/41 sayılı ilamı ile oluşan ve geri çevirme kararı ile dosya içerisine getirtilen ilam örneği ekinde krokisinin mevcut olduğu anlaşılmakla, bu durumda Kadastro Kanunu"nun 20/2. maddesi gereğince öncelikli olarak dayanak krokinin uygulanarak tapu kaydının kapsamının belirlenmesi gerekirken istinat duvarının baz alınarak hüküm kurulması isabetsizdir. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde yerel bilirkişi, taraf tanıkları, teknik bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmeli, uzman teknik bilirkişi eliyle davacı dayanağı tapu kaydının haritası zemine uygulanarak tapu kaydının kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, tapu kayıtlarının haritasının uygulanamaması durumunda davacının dayandığı tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, yerel bilirkişilerin gösteremediği sınırların tesbiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye haritasında yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar işaret ettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın niteliği, intikali ve
tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ve sürdürülüş biçimi belirlenmeli, taşınmazın niteliği ile ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın tüm yönlerinden çektirilecek fotoğrafları üzerinde taşınmazın davaya konu bölümü işaretlettirilmeli, fen bilirkişiden dava konusu edilen bölümleri tereddüte yer bırakmayacak şekilde rapor ve krokisinde göstermesi istenilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.