Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/12372
Karar No: 2008/1660
Karar Tarihi: 13.02.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/12372 Esas 2008/1660 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, paydaşı olduğu bir taşınmaza davalıların haksız el attığını iddia ederek elatmanın önlenmesini talep etmiştir. Mahkeme, davalı Y... A.. tarafından haksız ve geçerli bir neden olmaksızın el attığı gerekçesiyle davanın kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay içtihatlarına göre payından az yer kullandığını iddia eden paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davasıyla değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla çözmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmesi doğru değildir. Kararda, paylı mülkiyete ilişkin Türk Medeni Kanunu'nun 688 ve takip eden hükümlerinin gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamayacağına dair Medeni Kanun'un 706, Borçlar Kanunu'nun 213 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerine atıfta bulunulmuştur. Kararda ayrıca, paydaşlar arasında kullanım tarzı belirleyen harici bir taksim sözleşmesi veya özel bir parselasyon planı bulunmaması durumunda, uyuşmazlığın Medeni Kanun'un müşterek mülkiyet hükümlerine göre
1. Hukuk Dairesi         2007/12372 E.  ,  2008/1660 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SERİK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 12/06/2007
    NUMARASI : 2004/401-2007/315

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden paydaşı olduğu 796 parsel nolu taşınmaza davalıların haksız el attıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, kayden davacının paydaş olduğu taşınmaza davalı Y...A.. haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattığı gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı Y... A.. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

                                                                           -KARAR-

    Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın davalı Y.açısından kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, özellikle eksiğin tamamlanması yoluyla getirilen kayıt örneklerinden çekişme konusu 796 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu ve tarafların taşınmazda paydaş bulundukları anlaşılmaktadır.
    İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre taraflar arasındaki çekişmenin Türk Medeni Kanunun 688 ve takip eden hükümlerinin gözetilmek suretiyle çözüme kavuşturulacağı açıktır.
    Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamıyan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman istiyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Bilindiği üzere Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanununun 2l3, Tapu Kanununun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Nevarki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya şuyun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "akte vefa" kuralının yanında Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pekçok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
    O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, Medeni Kanunun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
    Somut olaya gelince; çekişme konusu parselde paydaşları arasında kullanım tarzını belirleyen harici bir taksim sözleşmesinin bulunduğu kanıtlanamadığı gibi, uzun zamandan beri tüm paydaşları kapsar nitelikte fiili bir kullanım tarzının da belirlenmediği dosya kapsamı ile sabittir. Öte yandan, çekişmeli taşınmazda davacının kullandığı ve kullanabileceği yerlerin bulunduğu gözetildiğinde davacı yönünden intifadan men koşulunun oluşmadığı da tartışmasızdır.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde davanın kabul edilmesi doğru değildir.
    Davalı Y.un temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi