Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4812
Karar No: 2016/4495
Karar Tarihi: 17.05.2016

213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/4812 Esas 2016/4495 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, \"213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet\" suçundan yargılanan sanık hakkında \"2002-2006 yılları arasında sahte belge düzenlemek\" suçundan açılan davalar sonucunda 2005 ve 2006 yıllarına ilişkin suçlamaların ispat edilemeyeceğine karar vermiştir. Ancak, 2002, 2003 ve 2004 yıllarında işlenen suçlara ilişkin dava zamanaşımına uğramıştır. Bununla birlikte, mahkeme sanık hakkında sadece tek hüküm kurulması gerektiğine karar vermiştir. Muhalif şerhte ise, her takvim yılında ayrı ve bağımsız bir suç oluştuğunu ve her takvim yılı için ayrı bir hüküm kurulması gerektiğini belirtilerek, hükmün bozulması gerektiği savunulmuştur. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının yasal zorunluluk doğurduğu da belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 230-232. maddeleri ve 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesidir.
21. Ceza Dairesi         2016/4812 E.  ,  2016/4495 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

I- Sanık ... hakkında verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında “2002, 2003, 2004, 2005 ve 2006 takvim yıllarında işlediği iddia edilen sahte belge düzenlemek” suçlarından davalar açılmış ve 2002, 2003 ve 2004 suç tarihleri yönünden davanın zamanaşımına uğradığı anlaşılmış ise de, sanık hakkında tek hüküm kurulmuş olması, 2005 ve 2006 yılları açısından kurulan beraat hükmünün sanığın lehine olması, her suç tarihi için ayrı hüküm kurulmasının yenilik getirmeyeceği ve sanık aleyhine olacağının anlaşılması cihetiyle; elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- 01.12.2008 tarihli iddianamedeki anlatıma ve dayanağı olan 05.04.2007 gün ve VDENR-2007-1487/11 sayılı vergi suçu raporu ve mütalaa içeriğine göre; sanıklar hakkında “2002-2003-2004-2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte belge düzenlemek” suçlarından kamu davası açıldığı, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere sahte fatura düzenlemek suçları bakımından da her takvim yılının ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği ve 2002, 2003 ve 2004 yıllarına ilişkin davaların zamanaşımına uğradığı da gözetilmeden, hangi yılda işlenen suçla ilgili olduğu da belirtilmeksizin yazılı şekilde tek hüküm kurulması,

Yasaya aykırı,
2- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.05.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

Başkan V. M.Üye Üye Üye Üye
... ... ... ... ...




































MUHALEFET ŞERHİ

Sayın çoğunluk ile aramızdaki görüş ayrılığı; sanık ... hakkında verilen beraat hükmünün onanmasına ilişkindir.
Sanık hakkında “2002, 2003, 2004, 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte belge düzenlemek” suçlarından davalar açılmış olup, mahkemece her takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken herhangi bir suç tarihi belirtilmeden sanığın beraatine denilmek suretiyle genel olarak hangi yıl/yıllardan kurulduğu belirtilmeksizin bir hüküm kurulmuştur. Katılan vekili bu hükmü temyiz etmiştir. Sayın çoğunluk tarafından ise; "2002, 2003 ve 2004 suç tarihleri yönünden davanın zamanaşımına uğradığı anlaşılmış ise de, sanık hakkında tek hüküm kurulmuş olması, 2005 ve 2006 yılları açısından kurulan beraat hükmünün sanığın lehine olması, her suç tarihi için ayrı hüküm kurulmasının yenilik getirmeyeceği ve sanık aleyhine olacağının anlaşılması cihetiyle" denilmek suretiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Kanaatimce adı geçen sanık yönünden de aynı diğer sanık gibi hükmün bozulması gerekmektedir. Şöyle ki:
1- Sanık hakkında beş ayrı yılda sahte belge düzenlemek suçundan kamu davası açılmış olup; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçları bakımından da her takvim yılının ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmemesi nedeniyle CMK.nun 230-232. Maddelerine muhalefet edildiğinden dolayı hükmün bozulmasına karar verilmeliydi.
2- İkinci olarak sanık hakkında açılan davalardan bir kısmı (2002, 2003 ve 2004 yılları) zamanaşımına uğramıştır. Zaten sayın çoğunluk beraat gerekçesinde de bu hususu açıkça belirtmiştir. Zamanaşımı gerçekleşmiş bir dava hakkında verilen beraat kararının onanması hem usul yönünden hukuka aykırılık teşkil eder hem de bugüne kadar ki tüm Yargıtay dairelerinin uygulamasına ters bir karardır.
3- Sayın çoğunluk sanık hakkında verilen beraat kararının katılan vekilince ALEYHE olarak temyizine rağmen enteresan bir şekilde onama kararında tek hüküm kurulmasının sanık lehine olacağını, her suç için ayrı hüküm kurulmasının sanık aleyhine bir durum doğuracağını belirtmektedir. Zaten beraat hükmü katılan vekilince ALEYHE olarak temyiz edilmiştir. Katılan tarafın temyizi üzerine hüküm her halde sanık ALEYHİNE bozulacaktır. Bundan daha doğal ne olabilir ki? Bu gerekçeyi anlamak mümkün değildir.
4- Diğer bir husus ise; sayın çoğunluk beraat onama gerekçesinde; her suç için yeni bir hüküm kurulmasının dosyaya bir yenilik getirmeyeceğini ileri sürmüş ise de; bu hususta anlaşılamamıştır. Çünkü yukarıda değinilen usul hükmü ve Ceza Genel Kurulunun hükmü açıktır. Her takvim yılı ayrı bir suçtur ve her suç için ayrı bir hüküm kurulması zorunludur. Aksi halde yani sayın çoğunluğun yaptığı gibi hükmün olduğu gibi onanması zamanaşımına uğramış (2002, 2003 ve 2004 yılları) hükümlerin onanması gibi garabet bir durum ortaya çıkaracaktır. Halbuki hüküm bozulmuş olduğunda mahkemece her bir takvim yılı için ayrı değerlendirme yapılacak ve 2002, 2003 ve 2004 yılları yönünden düşme kararı verilecektir.
Bu nedenlerle sayın çoğunluğun sanık ... hakkında verdiği beraat kararının onanmasına dair kararına diğer sanık gibi bozulması gerektiği düşüncesiyle katılmamaktayım.


Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi