4. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/14976 Karar No: 2011/1746 Karar Tarihi: 22.02.2011
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2009/14976 Esas 2011/1746 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2009/14976 E. , 2011/1746 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Hiz. AŞ aleyhine 18/05/2009 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 22/10/2009 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 22/02/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı vekili Avukat M. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup yerel mahkemece istem reddedilmiştir. Davacı, ... TV"de 11-12.05.2009 günlerinde yayımlanan “Türkiye’yi saran ...” adlı programda yer alan söz ve görüntülerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalı Şirket ise, televizyon kanalında dava konusu edilen programın yer almadığını ileri sürerek husumet itirazında bulunmuştur. Yerel mahkemece alınan CD çözümüne ilişkin bilirkişi raporunda “Türkiye’yi Saran ...-11.05.2009 STV Haber” yazılı CD’nin çözümünün yapıldığı belirtmiştir. Temyiz aşamasındaki duruşmada davacı vekili tarafından sunulan belgede STV Haber’in sahibinin Dünya İletişim Yayıncılık Hizmetleri AŞ olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, öncelikle dava konusu yayını yapan TV kanalının davalı şirkete ait olup olmadığı ve husumetin davalıya düşüp düşmediği araştırılıp sonucuna göre işin esası yönünden inceleme yapılmalıdır. Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilmeyerek, işin esası incelenip yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz eden davacı yararına takdir olunan 825.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.