18. Ceza Dairesi 2015/27515 E. , 2016/6058 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali, kişileren huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1- Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış ise de, bu husus infazda gözetilebileceğinden bozmayı gerektirmediği,
Anlaşıldığından, sanık ..."in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın katılanın evine üç kez geldiğinin, bunların ikisinde kapıdan katılanı sorup ayrıldığının ve birinde izinsiz olarak girdiğinin tanık ..."nin anlatımlarıyla sabit olmasına karşın, sanığın cezasının koşulları gerçekleşmediği halde TCK"nın 43/1. maddesinden artırılmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz itirazları yerinde ise de, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir yanılgı niteliğinde olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMK"nın 322. maddesi gereğince, TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hükümden çıkarılması ve sonuç adli para cezasının uygulanan maddeler çerçevesinde “3.000 TL” olarak belirlenmesi suretiyle, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.