11. Ceza Dairesi 2020/1044 E. , 2020/4016 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter ve belge gizlemek
I-Sanıklar hakkında "2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Sanıklara yüklenen “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanun‘daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK‘nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle suç tarihi olan 31/12/2007 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun‘un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
II-Sanıklar hakkında "2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme" ile sanık ... hakkında "defter ve belge gizleme" suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Tasf. Hal. Balkan İnş. Demir Hır. Paz. Tic. Ltd. Şti. ortakları olan sanıklar hakkında "2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme" ile aynı zamanda şirket tasfiye memuru olarak tayin edilen sanık ... hakkında "defter ve belge gizleme" suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıklardan...‘in savunmasında, evli oldukları dönemde eski eşi ..."ın isteği üzerine bu şirkete ortak olduğunu, şirketin işleyişi ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, boşandıktan sonra eski eşinin bu tarz işlerle uğraştığını öğrenerek suç duyurusunda bulunduğunu bildirmesi; sanık ...‘ın da savunmasında, işsiz olduğu bir dönemde mahalleden arkadaşı olan ... aracılığı ile tanıştığı ... ve ... isimli kişilerle notere giderek imza attığını, Dudullu‘da bir işyerinde 15 gün kadar bulunduğunu, daha sonra bu olayları öğrenince ismini verdiği kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi ve temyiz dışı sanık ...‘nin de sanıkların savunmalarını doğrulaması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1-Sanıkların savunmalarında isimleri geçen ... isimli kişilerin, sanıklardan da sorulmak suretiyle, açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile mahkemeye celp edilmeleri sonrası, CMK‘nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla bilgilerine başvurulması,
2-Sanıklar tarafından ... hakkında suç duyurusunda bulunulduğu bildirildiğinden, bu suç duyurusu akıbetlerinin araştırılması,
3-Sanıklar tarafından düzenlendiği iddia olunan fatura asıllarının, ilgili vergi dairesinde de sorulmak suretiyle dosyaya getirtilmesi, faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanıklar veya ...... isimli kişilerin eli ürünü olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması,
4-Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara veya diğer kişilere ait olmadığının belirlenmesi halinde; faturaları kullanan kişi/şirket yetkililerinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitiyle duruşmaya celp edilmeleri, CMK‘nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak sanıkların savunmaları doğrultusunda tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, faturaları kullanan tanıklardan faturaları kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları, şirket işleriyle fiilen sanıkların ilgilenip ilgilenmediği hususlarının ayrıntılı olarak sorulması,
5-Kabule göre de;
a)Sahte Fatura Düzenleme Suçu Yönünden:
aa-Sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin, düzenlenen en son fatura tarihi olarak belirlendiği, 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b. maddesinde “üç yıldan beş yıla” kadar hapis cezası öngörüldüğü nazara alındığında, 2008 takvim yılında düzenlenen tüm faturaların tarih ve ayrıntı bilgileri sorulmak suretiyle suç tarihinin ve buna göre uygulanacak kanun maddesinin tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
bb-Sanıklar hakkında gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan, “sanıkların ekonomik ve sosyal durumlarının araştırılmasında, işlenen suçlardan herhangi bir gelir temin etmedikleri gözlemlendiğinden” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle, VUK’nin 360. maddesi uyarınca temel cezadan indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
cc-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 226. maddesi uyarınca sanıklara ek savunma hakkı verilmeden, TCK’nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
dd-Hükmolunan erteli hapis cezalarının uzun süreli olduğu gözetilmeden, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
b)Defter ve Belge Gizleme Suçu Yönünden:
aa-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/02/2009 tarihli ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nin 231/6-c. madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; 5271 sayılı CMK"nin 231/8. maddesine 18/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi ile eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanması geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki hükmün ancak yürürlük tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanabileceği gözetildiğinde engel adli sicil kaydı olmayan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul eden sanık ... hakkında, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle, şartları oluşmadığından bahisle CMK"nin 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
bb-Hükmolunan erteli hapis cezasının uzun süreli olduğu gözetilmeden, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 06.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.