Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2480 Esas 2012/4714 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2480
Karar No: 2012/4714
Karar Tarihi: 06.07.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2480 Esas 2012/4714 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar ile müşterisi arasında taşınmaz mal satış vaadi içeren inşaat sözleşmesi yapıldığı ancak sözleşme gereği verilmesi gereken dairelerden bazılarının zamanında teslim edilmediği ve sözleşmenin feshedildiği belirtilmiştir. Mahkeme, yüklenicinin haklı olduğu sonucuna vararak arsa sahipleri lehine olan iş bedelinin talep edilebileceğine hükmetmiştir. Söz konusu kararda, herhangi bir kanun maddesi belirtilmemiştir.
23. Hukuk Dairesi         2012/2480 E.  ,  2012/4714 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalılar birleşen davada davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Asıl davada davacı yüklenici vekili, müvekkili ile davalılar arasında 01.08.2006 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi içerikli daire karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme gereğince yükleniciye isabet eden dairelerin hafriyat alınınca, zemin kat betonu atılınca, çatı kapanınca ve iskan alınınca satış yetkisinin verildiğini, üçüncü kat betonunun atılmasına rağmen ikinci bağımsız bölüme ilişkin yetkinin verilmediğini, birinci bağımsız bölüme ilişkin yetkinin ise keşide edilen ihtar sonrasında verildiğini ileri sürerek, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine, şimdilik kaydıyla yapılan iş bedeli olarak 5.000,00 TL, kazanç kaybı olarak da 5.000,00 TL’nın temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslahla iş bedeline ilişkin istemini 183.757,00 TL’na çıkartmıştır.
    Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı arsa sahipleri vekili, müvekkilleri ile davalı arasında 01.08.2006 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi içerikli daire karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, arsanın tesliminden itibaren 16 ay içerisinde inşaatın tamamlanmasının kararlaştırıldığını, aradan 8 ay gibi bir zaman geçmesine rağmen inşaatın tamamlanmadığını, sözleşme gereği alması gereken dairelerden 2 adetini almasına rağmen piyasaya olan borçları nedeniyle inşaata devam edemediğini ileri sürerek, yarım bırakılan inşaatın arsa sahipleri davacılar tarafından davalı adına yapılmasına izin verilmesini, piyasaya olan borçlarının, dairelerin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle doğan kira alacaklarının, projeye aykırı imalat nedeniyle doğan nefaset farkının davalı adına isabet eden 7 ve 8 nolu daireler satılarak karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, arsa sahiplerinin işin geldiği seviyeye göre yükleniciye vermesi gereken dairelerden 6 nolu olanını zamanında devretmedikleri, diğer daireyi hiç vermedikleri, bu nedene dayalı olarak yüklenicinin sözleşmenin feshini ve yapılan iş bedelini isteyebileceği, sözleşmenin feshinde yüklenicinin haklı olduğu ve yapılan iş seviyesine göre sözleşmenin geriye etkili feshedilmesi gerektiği, bu sonuca göre de arsa sahipleri lehine olan iş bedelini talep edebileceği, sözleşmenin feshine arsa sahiplerinin kusurlarının neden olması nedeniyle nama ifanın talep edilemeyeceği, yapılan iş bedelinin 183.757,00 TL olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, 183.757,00 TL’nın davalılardan tahsiline, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davalılar birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalılar birleşen davada davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalılar birleşen davada davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.