17. Ceza Dairesi 2015/1167 E. , 2015/3185 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk savunmanının temyiz dilekçesinde “suç”kısmına “kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alma “ suçunu da yazdığı ve sonuç ve istem bölümünde de kararın bütün halinde bozulmasını talep ettiği anlaşılmakla temyiz isteminin suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan tüm hükümlere yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
I- Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
TCK"nın 50/5. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, hükmolunan cezanın tür ve miktarı bakımından, 5219 sayılı Yasa ile değişik 1412 sayılı CMUK"nun 305/1. maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarih ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
III-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yakınanın 07.05.2010 günlü oturumda aracını kapılarını kilitli olarak park ettiğini söylediği, bu beyanını suça sürüklenen çocuk ..."ün yargılaması yaşı sebebi ile ayrı yürütülen suç arkadaşı ..."ın yargılamasında da tekrar ettiği anlaşıldığına göre, aracın kapılarının açık olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bu şekilde araca giren suça sürüklenen çocuğun aracın içinde bulduğu, araca ait olmayan ve esasen bir aracı çalıştırması da beklenmeyen posta kutusu anahtarını kullanarak aracı çalıştırmaları şeklindeki eylemin 5237 sayılı TCK"nın 142/2-d maddesine uyduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki 5237 sayılı TCK"nın 141.maddesinin uygulanması yönündeki düşünceye iştirak olunmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçun suça sürüklenen tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Yakınana ait araç ile başka suçlara karıştıkları ve olay yerinden de yine bu araç ile ayrıldıkları yönünde kolluk görevlilerine ihbar geldiği ve yapılan ihbar üzerine takip sonucu suça sürüklenen çocuğun kaçtığı ancak, suç arkadaşı ..."ın yakalandığı, yakalanan ..."ın suça sürüklenen çocuğun ismini vermesi üzerine kolluk görevlilerinin suça sürüklenen çocuk ..."a ulaştıkları, ..."ın başka olaydan elde ettikleri teybin kolluk görevlilerini sakladığı yere götürdüğü ve teybin yanındaki fotoğraf makinesinin yakınanın aracından çalınanlardan olduğunu söylediği, yakınanın da aracından cd çalar, oto teybi gözlük ve fotoğraf makinesi çalındığını bunlardan sadece fotoğraf makinesinin iade edildiği ve sanıklardan şikayetçi olmadığını söylediği ancak, kısmi iade konusunda beyanının saptanmadığının anlaşılması karşısında, yakınana kısmi iadeye rıza gösterip göstermediği sorularak sonucuna göre, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Yasanın 168. maddesiyle uygulama yapılıp yapılmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 02.06.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.