Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1920 Esas 2012/4705 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1920
Karar No: 2012/4705
Karar Tarihi: 06.07.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1920 Esas 2012/4705 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/1920 E.  ,  2012/4705 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ecrimisil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı arsa sahibi, davalı yükleniciyle aralarında 27.09.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, davalının kendisine inşaattan 3 adet bağımsız bölüm vermesi gerektiği halde 2 adet daire verdiğini, 150 m²"lik 10 no"lu bağımsız bölümü ise dava dışı 3. kişiye sattığını, esasen davalının binayı imara aykırı yaptığını ve belediyenin yıkım kararı buluduğunu, öncelikle 150 m²"lik dairenin veya rayiç bedelinin saptanarak davalıdan tahsilini, bu mümkün olmazsa akdin feshini, binanın kal"ini ve müdahalenin menini talep ve dava etmiştir.
    Davalı yüklenici, davacı arsa sahibine bağımsız bölümlerini teslim ettiğini, buna rağmen tapu hissesini devretmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı arsa sahibine sözleşmede kararlaştırılan bağımsız bölümlerin teslim edildiği ve davacının bu bağımsız bölümlerini kiraya verdiğini, davacının talep ettiği kısmın imara aykırı olduğu ve yasal hale getirilmesinin mümkün olmadığını, davacının kaçak kısımlardan talepte bulunamayacağını, bina tümüyle iskan edildiği için akdin feshinin istenmesinin de iyiniyet kurallarına uygun olmayacağını belirtmiş ve davayı reddetmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava konusu binanın projesine ve ruhsatına aykırı olduğu ve bu durumun düzeltilemeyeceği yapılan yargılama sonucu tespit edilmiş bulunmaktadır. İnşa edilen tüm binaların İmar Kanunu hükümlerine uygun yapılması ve ruhsata bağlanması zorunludur. İmar mevzuatı kamu düzeninden olup, mahkemece de re"sen dikkate alınması gerekmektedir. Bu hale göre davalı yüklenicinin sözleşmesine aykırı bina inşa ederek edimini ifada temerrüde düştüğü ve binanın yasal hale getirilme imkanın da bulunmadığı anlaşıldığından sözleşmenin fesih koşulları oluştuğu ve bu yönde talep de bulunduğu halde fesih isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Bunun yanında davacı arsa sahibi müdahalenin önlenmesi ve kal isteklerinde de bulunmuştur. Dava konusu taşınmazda ise tarafların dışında başka paydaşların ve hatta ikamet edenlerin bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Şu hale göre, davacıya uygun süre verilerek, diğer tapu paydaşları ve ikamet edenler aleyhine müdahalenin men"i ve kâl davası açması sağlanıp eldeki dava ile birleştirilerek, bu talepler hakkında toplanacak deliller çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta herhangi bir inceleme yapılmaksızın, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün temyiz eden davacı yararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.