Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2497
Karar No: 2020/11813
Karar Tarihi: 06.07.2020

İcbar suretiyle irtikap - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/2497 Esas 2020/11813 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların Çeşme ilçesinde bulunan bir akaryakıt istasyonuna giderek bahsi geçen iş yeri çalışanı tanığa eksik yakıt verilmesi nedeniyle tabanca diye tabir edilen pompaların hatalı ölçüm yaptığını söyledikleri ve müşteriden para aldıkları iddiasıyla açılan kamu davasında, mahkeme icbar suretiyle irtikap suçunun yasal unsurlarının oluşmadığına hükmetti. İkna suretiyle irtikap suçundan da bahsedilemeyeceği belirtilerek, sanıkların eylemleri rüşvet alma veya görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçu olarak değerlendirileceği belirtilmiştir. Mahkeme, suç tarihinin karar başlığında yanlış yazılmasının da CMK'ya muhalefet teşkil ettiğini belirtmiştir. Kararda, TCK'nın 252/1-a maddesi ile 257/3. maddesi açıklayıcı bir şekilde detaylandırılmıştır.
5. Ceza Dairesi         2016/2497 E.  ,  2020/11813 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İcbar suretiyle irtikap
    HÜKÜM : Beraat (sanık ... hakkında), mahkumiyet (sanık ... hakkında)

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan bakanlık vekilinin temyiz talebinin sanık ... hakkında icbar suretiyle irtikap suçundan verilen beraat kararına, sanık ... müdafin temyizinin ise mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    Suç tarihinde İzmir Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünde ölçü ayar memuru olan sanıkların, katılan ..."nın sahibi olduğu Çeşme ilçesinde bulunan ... Petrol isimli akaryakıt istasyonuna giderek bahsi geçen iş yeri çalışanı tanık ..."a benzin doldurmaya yarayan ve tabanca diye tabir edilen pompanın hatalı ölçüm yaptığını ve müşteriye eksik yakıt verildiğini, tabancanın düzelttirilmesi gerektiğini söyledikten sonra tanıktan 100 TL para talep edip bu parayı aldıkları iddiasıyla açılan kamu davasında;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/2010 tarihli ve 2009/5-167-2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar kavramına dahil olduğu, manevi cebirin, belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması, mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmaması gerektiği, somut olayın oluş şekline göre sanıkların öğreti ve uygulamada kabul edildiği gibi Yasanın öngördüğü anlamda icbar boyutuna varan davranışlarının bulunmadığı, bu itibarla cebri irtikap suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, mağdurun kendisinden istenen menfaatin haksız olduğunu bilmesi nedeniyle ikna suretiyle irtikap suçundan da bahsedilemeyeceği, tanık ... ve katılan ..."nın ifadelerinde tabanca diye tabir edilen pompalarda daha sonra yaptırdıkları ölçümlerde herhangi bir yanlışlık olmadığının tespit edildiğini beyan etmeleri karşısında, bu tespite ilişkin katılan iş yeri sahibinde ya da Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünde belge bulunup bulunmadığı hususunun araştırılmasından sonra, suç tarihinde katılana ait iş yerindeki pompaların eksik ölçüm yaptığına ilişkin bilgi veya belge temin edilmesi halinde sanıkların eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nın 252/1. maddesinde düzenlenen rüşvet alma suçunu, pompaların mevzuata uygun ölçüm yaptığının belirlenmesi halinde ise suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nın 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçunu oluşturacağı, sanık ..."nin de diğer sanık ile birlikte ortak irade ile hareket ettiğinin ve eyleminin sabit olduğu gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Kabule göre de;
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının Resmi Gazete"nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle sanık ... hakkında TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık ... hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmemesi,
    Kendisini vekille temsil ettiren katılan ... lehine maktu vekalet ücretine hükmolunmaması,
    25/02/2010 olan suç tarihinin karar başlığında 07/02/2011 olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/2-c maddesine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekilinin ve sanık ... müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık ... bakımından kazanılmış hak hükümleri saklı kalmak kaydıyla, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 06/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi