Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanını kabulüne karar verilmiş; hüküm, Taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyleki, Dosyada bulunan kanıt ve belgelere dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca, arsalara kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir. Davalılar vekilinin 11.07.2011 tarihli celsedeki "itirazlarımızın karar aşamasında değerlendirilmesi" yönündeki beyanıda nazara alındığında arazi olarak değerlendirme yapılması mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle taışnmazın arsa niteliğine göre emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi gerektiği gözeltilerek, taraflara emsal bildirmeleri için imkan tanınıp, gerektiğinde re"sen emsal celp edilerek yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapıldıktan sonra alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, arazi olarak değer biçen geçersiz rapora dayanılarak hüküm kurulması; Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.