19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/7754 Karar No: 2017/11237 Karar Tarihi: 18.12.2017
1219 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/7754 Esas 2017/11237 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 1219 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine hükmetti. Temyizde, suç tarihinin yanlış yazılması ve tekerrüre esas sabıkası olan sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması gündeme geldi. Ancak, vicdani kanıtların ve iddia savunmalarının eksiksiz sunulduğu, suçun kanuna uygun olarak işlendiğinin saptandığı sonucuna varıldı. İl Sağlık Müdürlüğü'nün katılımcı olarak kabul edilip vekalet ücretine hükmedilmesi ve hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hak yoksunluklarına hükmedilmesi durumunun yeniden değerlendirmeye tabi tutulması gerektiği belirtildi. Bu nedenle, hüküm BOZULDU ve kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına hükmedildi. Kullanılan kanun maddeleri: 1219 sayılı Kanun, TCK'nın 53. ve 58. maddeleri, 5320 sayılı Kanun ve 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2016/7754 E. , 2017/11237 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin, işyerinde tutanağın tutulduğu 21.12.2012 yazılması gerekirken 21.01.2013 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir nitelikte bir maddi hata olarak değerlendirilmiştir. Tekerrüre esas sabıkası bulunduğu anlaşılan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; 1-) Mahkemece suçtan doğrudan zarar görmediği için davaya katılma hakkı bulunmayan İl Sağlık Müdürlüğünün davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması, 2-) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hükümden vekalet ücretine ilişkin "6 numaralı hükmün" tamamen çıkartılması ile TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin "5 numaralı hükmün" çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresinin eklenmesi biçiminde, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.