23. Hukuk Dairesi 2012/1408 E. , 2012/4687 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ile tescil ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında 07.05.2009 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, yüklenici konumundaki müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalının yükleniciye düşen bir kısım taşınmazların tapularını devretmeye yanaşmadığını, bu taşınmazları haricen satın alan üçüncü kişilerden bu nedenle satış bedellerini tahsil edemediklerini, müvekkili firmanın itibarının zedelendiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tesciline ve şimdilik 20.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirket yöneticilerinin, müvekkilini, ölümden döndüğü bir trafik kazasının hemen ertesinde, hileli davranışlarla aldatarak söz konusu kat karşığı inşaat sözleşmesini imzalattırdıklarını, ayrıca yüklenicinin bu sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılırken dolandırıldığı iddiasıyla, davacı şirket yöneticileri hakkında yaptığı şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda, davacı şirket yöneticileri hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın kesinleştiği, incelenen soruşturma dosyası kapsamından sözleşme yapılırken davalının iradesinin hile yoluyla sakatlandığına ilişkin somut delil bulunmadığı, yüklenicinin sözleşmeye göre arsa sahibine verilecek bağımsız bölümleri %95 oranında tamamladığı, arsa sahibi davalının sözleşme gereği yükleniciye tapuda devretmeyi taahhüt ettiği bağımsız bölümleri devretmemesi nedeniyle, yüklenicinin ihtar tarihinden itibaren tazminat talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle, dava konusu taşınmazların tapuda davalı adına olan kayıtlarının iptali ile davacı adına ayrı ayrı kayıt ve tesciline, 4.216,44 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı
dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan iş bedeline ve arsa payına hak kazanabilmesi için inşaatı sözleşme ve ekleri, tasdikli proje ve inşaat ruhsatı ile kamu düzeninden olan imar mevzuatı ve bu doğrultuda çıkartılan Deprem Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak tamamlayıp, arsa sahiplerine teslim etmesi gerekir.
Taraflar arasındaki 07.05.2009 tarihli düzenleme şeklindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 14. maddesinde arsa sahibine verilecek altı dairenin anahtar teslimi bitiminde diğer daire ve arsa tapularının tamamının yükleniciye verileceği kabul edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda, arsa sahibine verilecek dairelerin %95 oranında bitirildiği ve konut olarak kullanılacak vaziyette oldukları belirtilmiş ancak hangi işlerin tamamlanmadığı açıklanmamıştır.
Mahkemece sözleşmenin 14. maddesinde arsa sahibine verilecek bağımsız bölümlerin anahtar teslimi olarak bitirilmesi gerektiği koşulu göz önünde bulundurularak, davacı yüklenicinin dava tarihi itibariyle tapu isteme hakkına sahip olup olmadığı, gerekirse keşif ve ek bilirkişi raporu alınarak belirlenip, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
3)Kabule göre, dava konusu bağımsız bölümlerin değeri taşınmaz başında yapılacak keşifte belirlenip, eksik harç varsa ikmal edildikten sonra yargılamaya devam edilerek, harç ve vekalet ücretine bu değer üzerinden hükmedilmesi gerekirken, davacı tarafın üçüncü kişilerle yaptığı harici satış sözleşmelerindeki bedellerin esas alınması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içeresinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.