Esas No: 2021/2452
Karar No: 2022/4913
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2452 Esas 2022/4913 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacının bankanın ticari kredi müşterisi olduğunu ve bankanın tahsis komisyonu, yeniden yapılandırma ücreti ve erken ödeme ücreti adı altında toplam 44.210,88 TL tahsil ettiğini ileri sürerek bu ücretlerin haksız olduğunu ve yasal dayanağının bulunmadığını belirterek davalıdan tahsilini talep ettiği ancak Mahkemece bulunan sözleşme hükümlerinde tahsilatın yasal olduğu kararına varıldığı, ancak ödeme tablosu değişiklik ücretine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı için bu ücretin tahsilatının yerinde görülmediği ve davacının talebi üzerine davalının 14.142,00 TL'nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödemesine karar verildiği anlaşıldı. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi bozma kararı verdikten sonra, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da kararı tekrar bozarak taraflar arasındaki sözleşmede ödeme tablosu değişiklik ücretine ilişkin açık bir hüküm ve oran bulunmaması nedeniyle bu ücretin tahsilatının yerinde görülmediği kararına varmıştır. Sonuç olarak, davalının 14.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.10.2020 tarih ve 2019/307 E. - 2020/443 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın ticari kredi müşterisi olduğunu, davalı bankanın müvekkilinden kredi tahsis komisyonu, yeniden yapılandırma ücreti ve erken ödeme ücreti adı altında toplam 44.210,88 TL tahsil ettiğini, alınan bu ücretlerin haksız şart niteliğinde olduğunu ve yasal dayanağının bulunmadığını ileri sürerek anılan meblağın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, TBK'nın 72. maddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, dava konusu edilen komisyon ve ücretlerin davacı ile banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine ve yasal mevzuata uygun olarak tahsil edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı her ne kadar tahsil edilen ücretlerin haksız şart niteliğinde olduğunu yani genel işlem şartı bulunduğunu iddia etmiş ise de, genel işlem şartlarının 6098 sayılı Borçlar Kanunu'da düzenlenmiş olup taraflar arasındaki sözleşmesinin bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılmış olması nedeniyle davacının bu iddiasının yerinde olmadığı, davalı bankanın tahsis komisyonu ve erken ödeme ücretini taraflar arasındaki sözleşmeye göre tahsil ettiğinden davacının bu ücretlerin iadesini isteyemeyeceği, ancak taraflar arasındaki sözleşmede ödeme tablosu değişiklik ücretine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığından davalı bankanın bu sebeple yaptığı tahsilatın yerinde görülmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 14.142,00 TL'nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararın davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 30/06/2014 tarih, 2014/6708 - 2014/12466 sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece, 29/12/2014 tarih ve 2014/712 - 2014/698 K. sayılı kararı ile önceki kararda direnilmesine ve tahsis komisyonu ve erken ödeme ücretine ilişkin talep daha önce reddedilmiş olup, temyiz edilmediğinden bu taleplere ilişkin karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ödeme tablosu değişiklik ücretinin tahsiline ilişkin talebin kabulüne dair mahkememizce verilen önceki kararda direnilmesine, ödeme tablosu değişiklik ücretine ilişkin talebin kabulü ile 14.142,00 TL'nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Direnme kararının, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02/01/2017 tarih, 2016/14906 - 2017/23 sayılı kararı ile bozma kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14/02/2019 tarih, 2017/11-49 - 2019/158 K. sayılı kararıyla, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin 54’üncü maddesine göre erken ödeme hâlinde faiz, komisyon, masraf ve mali yükümlülüklerin ödeneceğinin müşteri tarafından taahhüt edildiği belirtilse de, davacıdan ödeme tablosu değişiklik ücreti (yeniden yapılandırma ücreti) tahsil edileceğine ilişkin açık bir hüküm ve oran bulunmadığı, bu hususun Özel Daire ve Yerel Mahkemenin kabulünde olduğu, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144’üncü maddesi ile 2006/1 sayılı Tebliğ’in 4. ve 6. maddeleri gereğince ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken öncelikle ilân ve yayım yapılmışsa, bankaların bu oranlar üzerinden masraf vb. alabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması; şayet gerekli ilân ve yayımlar yapılmamış ise, 6762 sayılı TTK’nın 22’nci maddesi gereğince ve emsal banka uygulamaları araştırılarak oran belirlenmesinin gerektiği, alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığının belirlenmesi bakımından ise mahkemece gerekli görülürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme yaptırarak sonucuna göre bir karar vermesi gerektiği, bu durumda direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıdaki belirtilen ilave gerekçe ve nedenlerle bozulmasına karar verilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen ve yukarıda açıklanan ilave nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun'un 30’uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3’üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429’uncu maddesi gereğince bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece Hukuk Genel Kurulu'nun bozma ilamına uyularak, davalı bankanın tahsis komisyonu ve erken ödeme ücretini taraflar arasındaki sözleşmeye göre tahsil ettiğinden davacının bu ücretlerin iadesi talebinin yerinde görülmediği, taraflar arasındaki sözleşmede davalı bankanın tahsis komisyonu ve erken ödeme ücretini talep edebileceğinin düzenlendiği, ancak ödeme tablosu değişiklik ücretine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144’üncü maddesi ile 09/12/2006 tarihli Resmî Gazete’de Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 sayılı Tebliğ’in 4. ve 6’ncı maddeleri gereğince dava konusu masraflara ilişkin gerekli ilân ve yayımlar yapılmamış olduğundan 6762 sayılı TTK’nın 22’nci maddesi gereğince ve emsal banka uygulamalarının araştırıldığı, bankalardan gelen cevabi yazılarda emsal olabilecek bir ödeme kalemine rastlanılmadığı ve denetime açık ve hükme esas alınmaya elverişli bilirkişi raporuna dayanarak, temyize konu edilmeyen ve bozmaya konu edilmeyen kısımlar ve kazanılmış haklar da dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile 14.142,00 TL'nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 724,53 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.