4. Ceza Dairesi 2020/5742 E. , 2021/6959 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İmar kirliliğine neden olma
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Sanık hakkında İmar kirliliğine neden olma suçundan açılan davada; sanığın, davaya konu evinin bulunduğu yerin yayla olduğuna dair beyanı, bilirkişi raporunda da dava konusu edilen evin bulunduğu arazinin “ yayla cinsi ile Maliye Hazinesi adına tapuda kayıtlı” olduğuna dair tespitler ile 09/03/2015 tarihli Karaisalı Belediyesinden alınan yazıda; “31/03/2014 tarihinden itibaren 6360 S.Y. kapsamında Belediyemiz sınırları dahiline alınmış olup, daha öncesinde mücavir alan sınırları içerisinde bulunmamaktadır. Sözkonusu bölge özel imar rejimine tabi değildir.” şeklinde bildirilmesi, 26/01/2015 tarihli Jandarma görevlilerince düzenlenen tutanakta ise; söz konusu yapının belediye sınırları içerisinde yer aldığı, TCK"nın 184/4. maddesi uyarınca özel imar rejimine tabi yerlerden olmadığı, mücavir alan içerisinde yer aldığının bildirilmesi karşısında; dava konusu yere ilişkin olarak mahallinde teknik bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif yapılarak, suç tarihinin kesin olarak tespiti ile imar kirliliğine konu taşınmazın belediye sınırları içinde ve mücavir alan içerisinde kalıp kalmadığı, suça konu yerin konumu belirlenip, öteden beri köylünün ortak kullanımına bırakılmış mera, harman yeri, yayla gibi yerlerden olup olmadığı kesin olarak saptanıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden, yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak eksik araştırma ile yazılı biçimde hüküm kurulması,
2) Dava konusu taşınmazın Belediye sınırları içerisinde olduğunun ve mücavir alanda bulunmadığının tespit edilmesi halinde ise; 3194 sayılı İmar Kanunu"nun 5. maddesinde "Bina, kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme ve dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır." şeklindeki ve aynı Kanun’un 21/3. maddesine göre "derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratlar ruhsata tabi değildir." şeklindeki düzenlemeler yer almaktadır.
Sanığın savunmasında; suça konu evi ...isimli şahıstan iş karşılığında aldığını, ...’nin bu evi 2011-2012 yıllarında yaptığını, kendisinin de yaklaşık üç yıldır oturduğunu ve tadilatını da 2014 Haziran ayında yaptırdığını beyan ettiğinin, yapı tatil zaptının 07/11/2014 tarihinde düzenlediğinin ve mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda da, “iki katlı binaya ait inşa- ameliye işlerinden betonarme karkas alt ve üst katlarıyla duvar işlerinin takriben 3 yıl önce, üst kata ait sıva, doğrama ve çatı işlerinin 31/03/2014 tarihinden sonra yapılmış olduğu, alt kata ait kaba ve ince işlerin halen eksik olduğunun” belirtilmesi karşısında; ...isimli şahsın tanık sıfatıyla beyanının alınması ve sanığın kendi yaptırdığını iddia ettiği tadilatların taşıyıcı unsuru etkileyen ve/veya inşaat alanını değiştiren işlemler olup olmadığı konusunda bilirkişiden ek rapor alınarak, sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.