Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1951
Karar No: 2015/12158
Karar Tarihi: 03.12.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/1951 Esas 2015/12158 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/1951 E.  ,  2015/12158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları vekili ile davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak ... köyünde bulunan dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği taşınmazın orman kadastro komisyonunca orman sınırları içine alındığı, orman sınırlamamasının iptal edilerek orman sınırları dışına çıkarılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosunun 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılıp 25.7.2007 - 27.8.2007 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleştiği, davacının tapuya tutunmaksızın 30 günlük hak düşücücü süreyi geçirerek dava açtığı, tapuya tutunmaksızın 10 yıl içinde de orman kadastrosuna itiraz davası açılmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.06.2009 gün ve 2009/7495 - 9686 E. K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, keşif yapılmadan çekişme konusu taşınmaz belirlenmeden, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Çekişme konusu taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenmiş ve dava taşınmazın askı süresi içinde açılmış ise bu durumda dava kadastro tespitine itiraza da dönüşeceğinden taşınmazın kadastro tespit tutanağının aslının bulunduğu yerden getirtilmesi, taşınmaz hakkında başka dosyalarda derdest dava var ise dava dosyaları mevcut hukukî ve fiili bağlantı sebebiyle HUMK’nın 45. maddesi uyarınca birleştirilmesi, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı getirtilerek yöntemine uygun şekilde orman araştırması yapılması, orman sayılmayan yerlerden olduğunun tespiti halinde 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde düzenlenen zilyetlik, imar ve ihya yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, şayet yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesi gereğince orman kadastrosu yapılmış olup, çekişmeli taşınmaz orman niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş ve temyize konu dava orman kadastrosunun 30 günlük askı süresinden sonra açılmış ise bu durumda taşınmazın kadastro tespit tutanağı kesinleşir. Ancak; dava, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık süre içinde açıldığından davaya bakma görevi taşınmazın dava edilen bölümünün dava tarihindeki değerine göre genel hukuk mahkemelerine aittir. Orman kadastro komisyonu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesine göre sınırlandırma yaptığına göre hak düşürcü sürenin de 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde düzenlendiği şekilde olacağından bu süre içinde ancak yanlışlıkla kadastro mahkemesine dava açıldığından mahkemece görevsizlik kararı verilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacının talep ettiği dava konusu taşınmazın 171 ada 1 sayılı orman parseli içinde kaldığı belirlenerek, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacının davasının reddine ve ... köyü 171 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından esasa, davalı ... Yönetimi vekili tarafından ise vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiş, bu kez Dairenin 19.12.2011 gün ve 2011/10716 - 15113 E. K. sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece bozmaya uyulmuş olmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, Kadastro Mahkemesinin görevi kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Somut olayda, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince orman sınırlandırması ve genel arazi kadastrosunun birlikte yapıldığı ve 171 ada 1 sayılı orman parseline ilişkin kadastro tutanağı 25/07/2007 tarihinde kısmî ilâna çıkartılmıştır. Dava ise 3402 sayılı Kanunun 12. maddesinde belirtilen bir aylık itiraz süresi geçtikten ve tutanak kesinleştikten sonra 08/01/2008 tarihinde açılmıştır. 171 ada 1 sayılı orman parseline karşı askı ilân süresi içinde başkaca herhangi bir dava da açılmadığından tutanak kesinleşmiştir. Buna göre, bu davaya bakma görevi kadastro mahkemesine ait olmayıp genel hukuk mahkemelerine aittir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Bu sebeple; görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    Kabule göre ise, çekişmeli 171 ada 1 sayılı parsele karşı yine süresinden sonra aynı gün Daireden geçen Dairenin 2011/10712 - 10714-10717 ve 10721 sayılı (mahkemenin 2008/166 - 172-173, 2009/116 ve 2010/3 sayılı) dosyalarında da dava açılmış olmasına rağmen ve aynı parsele karşı açılan bu davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini de etkileyeceği dikkate alınarak hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 45. maddesi gereğince 171 ada 1 sayılı parsele karşı açılan tüm davaların, parselin tutanak aslının bulunduğu mahkemenin iş bu dava dosyası ile birleştirilmemesi ve 171 ada 1 sayılı parsel hakkında yukarıda belirtilen tüm dosyalarda ayrı ayrı tespit gibi tescile karar verilerek çekişmeli taşınmaz hakkında birden fazla tescil hükmü kurulması ve tespit maliki Hazinenin davaya dahil edilmemesi de doğru değildir.” denilmiştir.
    Yargılama esnasında kadastro mahkemesinin 2009/5, 9, 11, ve 12 esas sayılı dosyalarının işbu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
    Kadastro Mahkemesince, bozma kararına uyularak dava dosyası görevsizlikle asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
    Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı ve birleştirilen dosya davacılarının sübuta ermeyen davalarının reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış ve 25/07/2007 ilâ 23/08/2007 tarihleri arasında ilân edilerek itirazsız kesinleşmiştir. Davacının talep ettiği çekişmeli taşınmaz 171 ada 1 sayılı orman parseli içinde bırakılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, uzman orman bilirkişisi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden ve dört tarafının orman ile çevrili olduğu, ayrıca, davacıların sadece zilyetliğe dayanarak dava açtığı, bu tür yerlerin de zilyetlik ile kazanılması mümkün olmadığı anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılar ... ve arkadaşları ile davacı ..."a ayrı ayrı yükletilmesine 03/12/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi