Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/2259 Esas 2011/1663 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2259
Karar No: 2011/1663
Karar Tarihi: 21.02.2011

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/2259 Esas 2011/1663 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2010/2259 E.  ,  2011/1663 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Davacı-karşı davalı ... ve ...vekili Avukat ...ve Avukat ... tarafından, davalı ve karşı davacı ... ve ... aleyhine 09/12/2002 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan ... yönünden davanın reddine, davalı-karşı davacı yönünden kabulüne ve karşı davanın reddine dair verilen 17/11/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-karşı davacı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Diğer temyiz itirazına gelince; davacılardan..., davalılardan ..."nun hakaret niteliğindeki haksız eyleminin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek, adı geçen davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir.
    Yerel mahkemece, "...cezalandırılacakları korkusu ile paniğe kapıldıkları..." biçimindeki sözlerin bir avukat olan davacı..."nın kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle, manevi tazminat isteminin bir bölümünün kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; kişilik haklarına saldırı olarak söylendiği benimsenen "...cezalandırılacakları korkusu ile paniğe kapıldıkları..." biçimindeki sözleri davalılardan ..."nun, tabloyu sağlayan aracılarla yüzleştirmek için telefonla görüşme sağladığı ..."un randevu yerine gelmemesi üzerine söylediği anlaşılmaktadır.
    Davacı-karşı davalı ..., davalı-karşı davacı ile aralarında geçen telefon görüşmesini ve görüşme olgusunu kabul etmekte; ancak, buluşma yerine gitmek için yola çıkmasına rağmen trafik yoğunluğu nedeniyle gidemediğini ileri sürmektedir. Bu durumda, kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilen sözlerin ..."a yönelik olduğu, davacı..."yla ilgili bir beyanda bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
    Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilerek, davacılardan..."nın isteminin tümden reddedilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.