MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, şirketleri tarafından kasko poliçesi ile sigortalanan aracın davalının yüklenici olarak yapımını üstlendiği yolda bırakılan beton tümseklere çarpıp hasarlandığını, kazanın yolda gerekli işaretleme yapılmamasından kaynaklandığını, 9.079 TL. hasar bedelini sigortalılarına ödediklerini belirterek bu bedelin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı ....... .. ile aralarında imzalı yol yapım işine ilişkin sözleşme gereği üstlendikleri işin ifası sırasında, yol yapımı olan yerlerde gerekli işaretlemeleri eksiksiz yaptıklarını, kazada kusurlarının olmadığını, yüklenici olarak üstlendikleri işin sahibi olan Belediye"nin zarardan sorumlu olduğunu ve davada taraf sıfatlarının bulunmadığını, davalının uyarı amaçlı koyduğu demir bariyer ve şeritlerin 3. Kişiler tarafından kaldırılabildiğini ve bu durumun illiyet bağını kestiğini, davacının avans faizi isteyemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 5.500,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 15/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.