17. Hukuk Dairesi 2019/257 E. , 2020/5939 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... adına kayıtlı aracın, davacı şirkete Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olup davalı (küçük) ..."nun kullanımında iken 06/07/2010 tarihinde yaralamalı kazaya sebep olduğunu, tutanağa göre sigortalı aracın sürücüsünün ehliyetsiz olarak Karayolları Trafik Kanununda yer alan asli kusurlardan aracın hızını, yük ve teknik özellikleri ile hava, yol, trafik ve görüşü durumunun gerektiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiğinin belirlendiğini, kaza sebebiyle ..."nın ağır yaralandığını ve sağ gözünü kaybettiğini, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında tedavi ücreti ve iş gücü kaybı tazminatı ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 88.208,32 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 88.208,32 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükmün, davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 05/06/2018 gün ve 2017/3389 Esas 2018/5837 karar sayılı ilamı ile "davacı sigortacının söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme
yapan akidine karşı açabileceğinden, davalı sürücü Ramazan hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, davalı ... (velayeten anne ve baba, davalılar ... ve ...) yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... için Erzurum 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/621 esas 2014/472 karar sayılı kararında hüküm tesis edildiğinden ve hükmün onandığı anlaşılmakla bu davalı yönünden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Yerel mahkemenin davalı ... yönünden ret gerekçesi, davanın husumet yönünden reddi niteliğinde olup bu halde davalı yararına karar tarihi itibariyle geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi gereğince 2.180,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nisbi vekalet ücreti tayini doğru değil, bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir netilikte görülmediğinden hükmün 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 6. bendinde yazılı "9.806,67 TL" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "2.180,00 TL" ibaresinin yazılarak hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 21/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.