20. Ceza Dairesi 2018/4304 E. , 2019/137 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05/12/2017 tarihli ve 2017/368 esas, 2017/780 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 15/05/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 14/05/2015 tarihli ve 2015/54616 soruşturma, 2015/862 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 29/05/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği,
2- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kararın gereğinin ifası için 21/05/2015 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 28/05/2015 tarihli çağrı yazısının 12/06/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, şüphelinin müdürlüğe başvurmaması nedeniyle Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce dosyanın kapatılarak 10/07/2015 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği,
3- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheli hakkında, dava açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak 19/04/2016 tarihli, 2015/54616 soruşturma ve 2016/17865 esas sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı,
4- İstanbul Anadolu 51.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/03/2017 tarihli, 2016/290 esas ve 2017/222 sayılı kararı ile ; sanığın TCK’nın 191/1,62/1,58/6 ve 53.maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, karara karşı sanık tarafından istinaf yoluna başvurulduğu,
5- İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4.Ceza Dairesi’nin 16/06/2017 tarihli, 2017/1171 esas ve 2017/1281 karar sayılı kararı ile; “ısrar şartının gerçekleşmediği ve kararın gerekçesiz olduğu” gerekçesiyle hükmün bozulmasına kesin olarak karar verildiği,
6-Bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda, kanun yararına bozma istemine konu İstanbul Anadolu 51.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05/12/2017 tarihli 2017/368 esas ve 2017/780 sayılı kararı ile; ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle CMK’nın 223/8.maddesi gereğince “davanın düşmesine” karar verildiği, kararın 26/12/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/05/2015 tarihli ve 2015/54616 soruşturma, 2015/862 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 19/04/2016 tarihli ve 2015/54616 soruşturma, 201617865 esas, 2016/15004 sayılı iddianamesiyle kamu davasının açılması üzerine, sanığın mahkumiyetine dair İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/03/2017 tarihli ve 2016/290 esas ve 2017/222 sayılı kararının sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 16/06/2017 tarihli ve 2017/1171 esas, 2017/1281 sayılı kararı ile bozulması üzerine yapılan yargılama sonucunda ısrar şartı gerçekleşmediğinden bahisle açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2017 tarihli ve 2017/368 esas ve 2017/780 sayılı kararı kapsayan dosya incelendi.
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde düzenlemeler karşısında, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında kamu davası açılmasının ertelenmesi koşullarına uygun sonuç ve biçimde değerlendirilme yapılmak üzere dosyanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, düşme kararı verilerek dosyanın kesin olarak sonuçlandırılmasında isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05/12/2017 tarihli ve 2017/368 esas ve 2017/780 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” biçiminde düzenlemenin yer aldığı, yine aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." biçiminde düzenlemenin yer aldığı, bu düzenlemeler ile hüküm çeşitlerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığı, sanığa, 10 gün içinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne başvurması gerektiği uyarısını içeren çağrı kağıdının usule uygun şekilde tebliğ edildiği, sanığın müdürlüğe başvuruda bulunmadığı, ancak, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta "ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata karşın başvuruda bulunmaması halinde sanığın yükümlülük ihlalinden söz edileceği, somut olayda hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce çıkarılan çağrı yazısına karşın 10 gün içinde Müdürlüğe başvurmamasının tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği, ısrar şartının gerçekleşmemesi nedeni ile de mahkemece 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümle maddesi uyarınca durma kararı verilerek denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden düşme kararı verilerek dosyanın kesin olarak sonuçlandırılması kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D)Karar:
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasında durma kararı verilerek, denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden düşme kararı verilerek dosyanın kesin olarak sonuçlandırılması kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05/12/2017 tarihli ve 2017/368 esas, 2017/780 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
09/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.