4. Hukuk Dairesi 2020/87 E. , 2020/2090 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/08/2016 gününde adli yardım talepli verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece adli yardım talebi kabul edilerek yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/07/2018 günlü karara karşı davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvuruları üzerine yapılan incelemede; davacılar ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK"nın 353/1. (b-1) bendi uyarınca kısmen esastan reddine, davacılar vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik istinaf istemi ile davalı vekilinin maddi tazminat miktarından haksız tahrik indirimi yapılmadığı yönündeki istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1. fıkra (b-2) bendi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi olan ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2016/377 esas, 2018/383 sayılı 10/07/2018 tarihli kararının kaldırılmasına, düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 20/11/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Gerekçeli karar başlığında davalı vasisi ...’nun adının yazılmamış olması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davalının tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kasten öldürme nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili; davalının olay tarihinde eşi ..."yu av tüfeği ile vurarak öldürdüğünü, geriye müşterek çocukları ... ile ..."ın kaldığını, olaydan sonra müteveffa ..."ün annesi davacı ..."in davacı çocukların vasisi olarak atandığını belirterek destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının ceza yargılamasında mahkum olması, ceza davasının temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmesi ve dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarına dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davalının, davacıların desteğini haksız tahrik altında silahla kasten öldürdüğü, bu nedenle verilen cezadan indirim yapılarak hüküm kurulduğu; kesinleşen bu maddi olgu karşısında, ilk derece mahkemesince davacılar yararına hüküm altına alınan maddi tazminattan ceza mahkemesinde uygulanan indirim oranı göz önüne alınarak, 1/4 oranında haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ayrıca ilk derece mahkemesince davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz ve olayın özelliklerine uygun düşmediği gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi olan ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2016/377 Esas - 2018/383 Karar sayılı 10/07/2018 tarihli kararının kaldırılmasına, düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, tarafların istinaf başvurularındaki diğer itirazların reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince temyiz talebinde bulunulmuştur.
Dosya kapsamında davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının hesabı için iki farklı bilirkişi raporu alınmış olduğu, hesap bilirkişisinin hazırlamış olduğu 19/02/2018 tarihli kök raporda müteveffanın gelirinden yalnızca davacılara pay ayrılmış olduğu, aynı hesap bilirkişisinden alınan 28/05/2018 tarihli ek raporda ise davacılardan başka müteveffanın eşi davalıya da pay ayrılmış olduğu, bu pay hesabına göre davacıların hak ettikleri destek tazminatının hesaplanmış olduğu, ilk derece mahkemesince de ek rapora göre hüküm kurulduğu, davacıların ilk derece mahkemesine ilişkin istinaf talebinde ise davalıya destek payı ayrılmış olması hususuna itiraz etmiş oldukları, bölge adliye mahkemesince bu itiraz kabul edilmeyip, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırıldığı, ek raporda hesaplanan tazminat miktarları esas alınarak haksız tahrik indirimi yapılmak suretiyle yeniden hüküm kurulmuş olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, davalının davacıların desteğini kasten öldürdüğü anlaşıldığına göre, davacıların talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken davalı eş bakımından da destek payı ayrılmış olması doğru olmamış olup, bu hususun gözetilmemiş olması hakkaniyete uygun düşmediğinden, kararın bu nedenle davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/2 ve 371. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle reddine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 18/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.