7. Hukuk Dairesi 2015/39736 E. , 2016/5880 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının davalılardan .... Müdürlüğünde kargo tasnif personeli olarak alt işveren nezdinde çalıştığını, ...."nin kadrolu işçilerinden ..."ın kendisine küfretmesi üzerine aralarında yaşanan tartışma nedeniyle 08.07.2014 tarihinde iş akdinin sözlü feshedildiğini, fesih gerekçesinin bildirilmesi yönünde davalılara ihtarname gönderdiğini ancak kendisine cevap verilmediğini, iş akdinin haksız feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, öncelikle davacının kendi işçisi olmadığını belirterek husumet itirazında bulunmuş, esasa yönelik ise davacının .... isimli iş arkadaşıyla kavga ettiğini, giysisinin yırtılmasına neden olup makasla saldırmaya çalıştığını, 4857 sayılı Yasanın 25/2 fıkrası gereği haklı nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı .... Ltd. Şti. vekili ise davacının 30.06.2014 tarihinde serviste ... ile kavga ettiğinin tutanağa bağlanarak soruşturma konusu yapıldığını, soruşturma raporu sonucunda, olay günü açık listelerini kontrol eden memur ..."ın bir gün önce zimmet listesi kapatılmadan teslim edilen iki gönderi tespit ettiğini bu ihmalinde davacı tarafından tespit edilmesi üzerine davacının ..."a " sen kendini baş müdür mü sanıyorsun şerefsiz, pezevenk, işçi düşmanı" şeklinde bağırmasının ardından sözlü sataşmanın küfürleşme ve yumruklaşmaya dönüştüğü, diğer çalışanların müdahalesi ile olayın daha da büyümesinin engellendiği, davacının her ne kadar iş için aldığını beyan etse de koli makasını cebine koyarak diğer tarafa yöneldiği, ancak çalışma arkadaşının makası zorla elinden alarak olayın farklı boyut kazanmasına engel olunduğu, olay nedeniyle Merkezin huzur ve güveninin ve çalışma ortamının bozulduğunu, personellere de kötü örnek olunduğu, 08/07/2014 tarihinde davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin feshine yönelik iddiaların davacı ve davalı tanıklarının beyanları esas alındığında gerekçeyi yansıtmadığı, yazılı bir feshin ve fesih gerekçesinin bildirilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun"un 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan sebeplerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması ihtimalinden kaçınmaktır. İşçinin davranışları sebebiyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih sebebinden dc bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan sebepler, aynı Kanun"un 25. maddesinde belirtilen sebepler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen sebeplerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan sebeplerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İşçinin davranışlarına dayanan fesih, herşeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır. Bu itibarla, önce işçiye somut olarak hangi sözleşmesel yükümlülüğün yüklendiği belirlenip, daha sonra işçinin, hangi davranışı ile somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz olarak tespit edilmesi gerekir. Daha sonra ise işçinin isteseydi yükümlülüğünü somut olarak ihlal etmekten kaçınabilip kaçınamayacağının belirlenmesi gerekir. İşçinin somut olarak tespit edilmiş sözleşme ihlali sebebiyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar görmüş olması şarttır.
Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali yeterlidir. Buna karşılık, işçinin kusuruna dayanmayan davranışları, kural olarak işverene işçinin davranışlarına dayanarak sözleşmeyi feshetme hakkı vermez. Kusurun derecesi, iş sözleşmesinin feshinden sonra iş ilişkisinin arz edebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahminî teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmesinde rol oynayacaktır.
İşçinin iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir.
Somut olayda; davacının iş akdi ... ile yaptığı kavga nedeniyle feshedilmiş ve soruşturma kapsamında davacı ve .... ile görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştur. Düzenlenen soruşturma raporunda ... hakkında yazılı uyarı cezası verilerek Merkezinin de değiştirilmesinin gerektiği, davacının ise alt işveren personeli olması nedeniyle kurumca yapılacak bir disiplin işlemi bulunmadığı ancak şirkete yazı yazılarak çalıştığı servis içerisinde diğer personellerin gözü önünde kavga etmiş olduğundan, Merkezin huzur ve güvenini bozan, çalışma ortamına zarar veren ve diğer personellere olumsuz örnek teşkil eden bu eylem nedeniyle adı geçen personelin görevine son verilmesi yönünde yazılı tebligatta bulunulmasının uygun olacağının bildirildiği ve şirket tarafından davacının iş akdinin bu gerekçe ile feshedildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında yapılan inceleme ve tanık beyanları içeriğinde davacının ... ile yaptığı kavga nedeniyle düzenlenen soruşturma raporu sonucunda işten çıkartıldığı ifade edilmiştir. Soruşturma raporunda davacı ile .... arasındaki olayın tartışma boyutunu aştığı, küfürleşme ve yumruklaşma şeklinde gerçekleştiği, davacının ...."ın tişörtünü yırttığı anlaşılmıştır. Buna göre, davacının asıl işverenin çalışanına karşı küfür içeren sözler söylediği ve fiili saldırıda bulunduğu işveren feshinin, davacının davranışlarından kaynaklanan haklı nedene dayandığı, bu nedenle davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davanın REDDİNE,
3.Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile kalan 4,00 TL harcın davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydına,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalılardan .... nin yaptığı vekalet harcı, tanık davetiye ve Yargıtay"a gönderim posta masrafı toplamı 54,90 TL ve davalı .... Ltd. Şti"nce yapılan vekalet harcı ve posta masrafı toplamı 31,80 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6.Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
7.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalılara iadesine, 09/03/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.