17. Hukuk Dairesi 2014/3137 E. , 2016/1630 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafın binasının altında faaliyet gösteren işyerini işyeri paket sigorta poliçesi ile sigortaladıklarını, davalı tarafa ait binanın atık su borularının sigortalının işyerinin tavanından geçtiğini, olay tarihinde bu boruların patlamasıyla sigortalı işyerinin hasar gördüğünü, sigortalılarına 6.098,00 TL. hasar bedeli ödediklerini, bu bedelin davalıdan rücuen tahsili için davalı aleyhine ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2009/6667 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe itiraz edildiğini, itirazın iptali ile % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı bina yönetim kurulu adına yönetici ... duruşmadaki beyanında; olay tarihinde Belediye"nin yaptığı kaldırım çalışması esnasında, rögar kapağının kırıldığını ve içine parke taşları düşüp rögarı tıkadığını, bu tıkanma nedeniyle binanın borularından davacı sigortalısının işyerine su sızdığını, olayın binaya ait borulardaki sorundan kaynaklanmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; zararın ... Belediyesi"nin yol ve kaldırım çalışması sırasında, rögara dolan dolgu malzemesinden kaynaklandığı, davalı bina kat maliklerinin kötü kullanımı nedeniyle sigortalı işyerinin zarar görmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, işyeri sigorta sözleşmesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının, ödediği bedelin rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı ... şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta
poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Dava, kat mülkiyeti kurulmuş olan ana taşınmazda, davalı binaya ait atık su borularından akan suların, sigortalı işyerine sızmasıyla meydana geldiği iddia olunan hasar nedeniyle, sigorta tarafından ödenen bedelin, davalıdan tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesinde her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun"un Ek 1. maddesinde ise kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde çözümleneceği öngörülmüştür.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Bu durumda mahkemece, davada Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.2.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.