17. Hukuk Dairesi 2015/12266 E. , 2016/1629 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :...........Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davanın tarafları arasında daha önce....... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/182 Esas-2009/72 Karar sayılı ilamı ile sonuçlanan tazminat davası görüldüğünü, bu davada talep olunan tazminat için faiz istenmediğinden faize hükmolunmadığını, anılan dava sonunda davanın kısmen kabulü ile 11.250,00 TL"nin davalılardan tahsiline karar verildiğini, taraflar arasındaki ilk davanın dava tarihi olan 27.12.2005 tarihinden beri işlemiş faiz olarak 3.100,00 TL"nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ........ vekili, davanın dayanağı olan kazanın 13.11.2005 tarihinde gerçekleştiğini, kazadan doğan talep haklarının ve davacının faiz alacağı talebinin 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ve......., usulüne uyun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, davalı ... vekili, duruşmalardaki beyanında davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan araç hasar bedeline ilişkin olarak, daha önce görülüp kesinleşen dava kapsamında hüküm altına alınmayan faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, taraflar arasında daha önce görülüp kesinleşen ........ Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/182 Esas-2009/72 Karar sayılı dosyası ile hüküm altına alınan tazminat davasında, davacının sehven faiz talep etmemiş olması nedeniyle tazminatın faiz işletilmeksizin davalılardan tahsiline karar verildiğini belirterek, faiz alacağı talebinde bulunmuştur. Trafik kazasına karışan karşı aracın zorunlu trafik sigortacısı olan davalı ......... vekili ise, davanın dayanağı olan trafik kazasının 13.11.2005 tarihinde gerçekleşmesi nedeniyle 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde davanın açılmadığından bahisle zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
2918 sayılı KTK"nun 109/1 maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar" düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında ise "Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemelere göre, trafik kazasının sadece maddi hasara yol açtığı durumlarda, 2 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı açıktır.Somut olayda da, davacı aracı ile davalı taraf aracının karıştığı 13.11.2005 tarihli kaza, maddi hasarlı kaza olup bu kazadan doğan zarar talepleri bakımından 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir.
Davacı taraf, yasal 2 yıllık zamanaşımı süresinden çok sonraki bir tarih olan 20.04.2009 tarihinde davasını açmıştır. Davalı sigorta şirketi vekili, dava konusu faiz alacağına ilişkin talep bakımından zamanaşımı itirazını, yasal süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde ileri sürmüş ise de; davalı tarafın cevap süresinden sonraki dilekçesinde bildirdiği zamanaşımı itirazına davacı taraf açıkça karşı çıkmamıştır.Bu durum karşısında mahkemece, davalı sigorta şirketi vekilinin zamanaşımı itirazı dikkate alınarak, davacının davasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, 15/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.