20. Hukuk Dairesi 2015/5841 E. , 2015/12144 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ile davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ilçesi, ... beldesi, ... mahallesinde bulunan 150 ada 1242 parsel sayılı 3226,21 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi gereğince davalı Hazine adına tesbit edilmiş, taşınmazın üzerindeki "1 adet restoran, 1 adet wc ve 1 adet işhanı davalı ... Belediyesine ait olduğu" tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazın 950 m²"lik kısmının kesinleşmiş orman sınırları içinde kalan yerlerden olduğu iddiasıyla, kadastro ve kullanıcı tesbitinin iptal edilerek, taşınmazın kısmen orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulü ile, 150 ada 1242 parsel sayılı taşınmazın 05/08/2013 tarihli bilirkişi raporuna ek krokide (A) harfi ile gösterilen 915.74 m²"lik kısmına ilişkin kadastro tespitinin iptali ile bu kısmın orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili, davalı ... Belediyesi vekili ve davacı ... Yönetimi vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23/09/2014 tarih ve 2014/3462 Esas 2014/7986 Karar sayılı ilâmı ile özetle; 1) İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere göre çekişmeli 150 ada 1242 parsel sayılı taşınmazın (A) harfli 915,74 m2 yüzölçümlü bölümünün kesinleşen orman sınırları içinde, kalan bölümün ise, kesinleşen orman sınırları dışında kalmış olduğu anlaşılmakla, davalı ... Belediyesinin, davalı Hazinenin ve davacı ... Yönetiminin bu husustaki yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı ... Belediyesinin, davalı Hazinenin ve davacı ... Yönetiminin diğer temyiz itirazlarına gelince: dava kadastro tespitine itiraz niteliğinde olup, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporuna ek krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı belirlenerek bu bölüme ilişkin tespitin iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş olup, kalan kısım hakkında sicil oluşturulmadığı gibi 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A ve 17. maddeleri ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri uyarınca davalılar aleyhine vekâlet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmolunamayacağı gözetilmeden davacı ... Yönetimi lehine vekâlet ücretine ve davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi de usûl ve kanuna aykırı olduğu" ifadeleri ile onama ve bozma kararı verilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacının davasının kısmen kabulü ile, ... ili, ... ilçesi, ... Beldesi, ... mahallesi, ... mevkii 150 ada 1242 parsel sayılı taşınmazın 05/08/2013 tarihli bilirkişi raporuna ek krokide (A) harfi ile gösterilen 915.74 m²"lik kısmına ilişkin kadastro tespitinin iptali ile bu kısmın orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline; dava konusu 150 ada 1242 sayılı parselin 05/08/2013 tarihli bilirkişi raporunda ekli krokide sarı taralı olarak gösterilen 2310,47 m2 yüzölçümünün tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi ile davalı Hazine vekilleri tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede 766 sayılı Kanuna göre yapılıp 1973 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmaz orman olduğu gerekçesiyle tesbit ve tescil harici bırakılmıştır. 1953 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 19.03.1991 tarihinde ilânı yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhlerinin silinmesini de istediği ve ormanların korunmasına ilişkin Anayasanın 169 ve 6831 sayılı Kanunun 93. maddeleri karşısında ormanlar üzerinde herhangi bir şerh konulamayacağı halde mahkemece orman olduğu belirlenen bilirkişi raporuna (A) harfi ile gösterilen bölümün tapu kaydı üzerindeki şerhlerin silinmesine karar verilmemiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının bir numaralı bendinde yer alan “...kayıt ve tesciline...” ibaresinden sonra gelmek üzerine “tapu kaydının beyanlar hanesindeki 1 adet restoran, 1 adet wc davalı ... Belediyesine ait olduğu şerhinin silinmesine” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/12/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.