14. Hukuk Dairesi 2019/4090 E. , 2020/4062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 13/03/2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine ve davalı ...Ş. yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 04/04/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Talep, mirasın hükmen reddine ilişkindir.
Davacılar vekili, 10.07.2010 tarihinde vefat eden muris ..."ın terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddinin tespitini istemiştir.
Davalı ...Ş, vekili, alacaklarını Girişim Varlık Yönetim A.Ş.’ne temlik ettiklerini ve alacaklarını kalmadığını diğer davalılar vekilleri, mirasçıların mirası kabul anlamına gelecek davranışlarda bulunduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın kabulüne dair verilen hükmün, davalı ...Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.10.2016 tarih, 2016/14 Esas, 2016/8035 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Dairemizin bozma ilamına uyan mahkeme, davanın reddine ve davalı ...Ş. yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gele işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK"nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur.
Dairemizin 2016/14 Esas, 2016/8035 Karar ve 10.10.2016 tarihli bozma ilamımıza mahkemece uyulmasına karşın bozma ilamında açıklandığı gibi ölüm tarihi itibari ile terekenin aktif ve pasifinin belirlenmemiş olduğu görülmüştür.
Öte yandan, mirasçıların terekeyi benimsediklerine dair somut bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi icra dosyasına yapılan ödemelerin kimin tarafından yapıldığı belli olmadığından mahkemenin gerekçesinde belirttiği gibi terekenin benimsenmesi söz konusu değildir. Kaldı ki, icra tehdidi altında yapılan ödemeler de mirası kabul anlamında yorumlanamaz. Bu durumun davanın reddi gerekçesi olarak değerlendirmesi ve yazılı şekilde hüküm kurması doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece miras bırakanın ölüm tarihi itibari ile murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasbırakanın aracının ölüm tarihi itibari ile uzman bilirkişi marifeti ile değerinin belirlenmesi ve mirasbırakanın Ziraat Bankası A.Ş.’deki hesap hareketlerinin ölüm tarihinden itibaren getirtilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.