Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4709
Karar No: 2012/3148
Karar Tarihi: 24.04.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/4709 Esas 2012/3148 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/4709 E.  ,  2012/3148 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ve müşterekleri ile Hazine ve Çamlıdere Bayındır Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının reddine dair Çamlıdere Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.11.2010 gün ve 19/50 sayılı hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş ise de; duruşma talebinin değer yönünden ve gider olmadığından reddine karar verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacılar vekili, dava dilekçesinde mevki ve sınırlarını belirttiği tapulama çalışmaları sırasında taşlık niteliğiyle tespit harici bırakılan bir parça taşınmazın, vekil edenleri tarafından 20 yılı aşkın süre önce imar-ihya edilerek öncesinde buğday ve arpa ekildiğini, akabinde bahçe haline getirilerek kullanıldığını, sonrasında ev ve garaj inşa edildiğini, taşınmazın bulunduğu bölgenin 1983 yılında faaliyete geçen Çamlıdere-Bayındır Barajı nedeniyle yerleşim yeri olarak kullanıldığını açıklayarak, uyuşmazlık konusu taşınmazın vekil edenleri adına tapuya 1/3 paylı olarak tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, nizalı taşınmazın taşlık ve kayalık olarak Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, özel mülkiyete konu olamayacağını, Çamlıdere Barajı koruma ve besleme havzası içerisinde bulunduğundan ev ve benzeri binaların yapılamayacağını, davacılar lehine zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının oluşmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi, dava konusu taşınmazın davacılar tarafından kullanıldığını açıklamıştır.
    Mahkemece, 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 3009 sayılı Yasa ile değişik 20. maddesine, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanuna, 31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği” ile 831 sayılı Sular Hakkındaki Kanun hükümlerine dayanılarak hazırlanan ve amacı içme ve kullanma suyu temin edilen yüzeysel ve yeraltı su kaynaklarının evsel, endüstriyel, tarımsal ve her türlü hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan atık sular ile kirlenmesini önlemek için bu kaynaklar etrafında bulunan mutlak, kısa, orta ve uzun mesafeli koruma alanlarında alınacak tedbirlerde su kaynağının ve toplum sağlığının korunmasını sağlamak ve 2560 sayılı Kanunun 1. maddesiyle belirlenen görev ve yetki alanı içinde şehrin yararlandığı ve yararlanacağı tüm yüzeysel ve yeraltı su kaynaklarını kapsayacak şekilde yürürlüğe konulan Havza Koruma Yönetmeliği hükümleri uyarınca, dava konusu taşınmaz ile Bayındır Köyünün büyük kısmının mutlak koruma alanı ve kısa mesafeli koruma alanı içerisinde kaldığı, içme ve kullanma suyu rezervuarı içinde ve civarında suların kirlenmesine neden olacak faaliyetler yapılamayacağı ve mutlak ve kısa mesafeli koruma alanları içerisinde bulunan Devlete, Belediyeye ve kamuya ait alanlar gerçek ve tüzel kişilere satılamayacağı ve devredilemeyeceği ve imar-ihya etmek suretiyle kazanılamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün esası, davacı ... vekili; avukatlık ücretine yönelik bölümü ise davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, nizalı taşınmazın 1960-1961 yıllarında yapılan tapulama çalışmaları sırasında "taşlık" olarak tespit harici bırakıldığına, böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli bir hale getirilmesini müteakip, aranılan diğer koşulların bulunması halinde, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle TMK.nun 713/1. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri hükümlerine göre kazanılabileceğine, dosya kapsamına (kararın gerekçesinde de belirtildiği üzere) göre taşınmazın bulunduğu Bayındır Köyünün, Çamlıdere Barajı Havza Koruma alanı kapsamı içerisinde kaldığına, koruma alanı kapsamında olan bu tür yerler üzerinde, koruma alanı kapsamına alındığı tarihten sonraki zilyetliğin hukuki kıymet taşımadığına, taşınmazın koruma alanı kapsamına alındığı tarihten öncesi bakımından ise salt bina veya baraka inşa etmenin ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılamayacağına, keşfe katılan yerel bilirkişi ve tanık anlatımlarından sebze tarımı yapılan taşınmazın 250 m2"lik bölümündeki zilyetlik süresinin ispat edilemediğine, uzman ziraat bilirkişinin raporundan anlaşıldığı üzere taşınmaz üzerinde 10-12 yaş aralığında 37 adet meyve ağacı bulunduğuna, ağaçların yaşları ile nizalı bölümün miktarı birlikte değerlendirildiğinde, davacıların davanın nizalı yer üzerinde kazanmayı sağlayan ekonomik amaca uygun zilyetliklerinin bulunmadığına, bu şekilde dava konusu taşınmaz bakımından davacılar yararına kazanmayı sağlayan zilyetlik koşulları gerçekleşmediğine göre, davacı ... vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün esasının ONANMASINA,
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava redle sonuçlandığına ve davalı Hazine yargılamada vekil ile temsil olunduğuna göre, davalı Hazine yararına hüküm tarihindeki Avukatlık Ücreti Tarifesi hükümleri uyarınca; avukatlık ücreti takdir ve tayini gerekirken bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması kanuna aykırıdır.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle, hükmün avukatlık ücretine ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK md.297/ç)ve 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 24.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi