20. Hukuk Dairesi 2015/4444 E. , 2015/12139 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erdemli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/09/2014
NUMARASI : 2013/421-2014/531
DAVACI : Hazine
DAVALILAR : M.. E.. - H.. E..
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, 12.10.2010 tarihli dilekçeyle davalılar adına tapuda kayıtlı olan Üçtepe köyü, 103 ada 423 parsel sayılı taşınmazın, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, arazi kadastrosu sonucu davalı adına tescil edilmiş ise de kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ve Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalılar vekili tarafından temyizi üzerine hüküm, Dairemizin 25.02.2013 tarih ve 2012/7675 E. - 2013/1792 K. sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; [Mahkemece, Hazinenin davası kabul edilerek taşınmazın orman olarak tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesinde "funda ve makilerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşımayan yerlerin orman sayılmayacağı" hükmünün karşıt kavramından funda ve makiliklerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerin orman sayılacağı, 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin "Vasıf Tayinine Esas Olacak Tanımlar" başlıklı 23. maddenin (o) bendinde maki ve funda türü ağaçların isimlerinin sayıldığı, aynı maddenin (p) bendinde "orman ve orman toprak muhafaza karakteri, üzerindeki bitki formasyonu ile taşkınları, şiddetli yağış sonrası oluşan zararlı akışları, toprak erozyonu, toprağın strüktür ve tekstürünün, bozulmasını önleyici, su verimini artırıcı etkisi bulunan ve eğimi yüzde on ikiden fazla olan yerlerdir." şeklinde tanımlanmıştır. Hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda taşınmazın yüksek eğimli olması nedeniyle 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi gereğince orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiş ise de, rapora ekli münhanili memleket haritası ve topoğrafik haritadaki münhanilere göre belirlenen eğimin doğru olup olmadığı konusunda tereddüt oluşmuştur. Diğer taraftan, Yönetmeliğin 23. maddesinin (p) bendinde, bir yerin toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle orman sayılması için yüksek eğimli olmasının yanında, ayrıca, üzerindeki bitki örtüsü nedeniyle taşkınları ve erozyonu önleyici ve su verimini arttırıcı etkisinin bulunması halinde orman olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi ve Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/p maddesine göre bir yerin toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle orman sayılabilmesi için o yerin, orman bilirkişilerce yukarıda belirtilen şekilde eğim, erozyonun ve taşkınların önlenmesi ve su veriminin arttırılması yönlerinden bütün olarak tartışılması ve bütün bu şartların birlikte değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda; bu şekilde bir değerlendirme yapılmamıştır.] denilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro sonucu davalı gerçek kişi adına tesbiti itirazsız kesinleşen parselin tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4/3. maddesine göre yapılıp, tesbit tarihinden önce kesinleşmiş, 25.04.2008 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu sonucu, Üçtepe köyü 103 ada 423 parsel sayılı 744,17 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile davalılar adına tapuya tescil edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, uzman orman bilirkişi heyeti ve ziraat bilirkişi tarafından birlikte sunulan rapora göre çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş tahdit ve 2/B haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada; krokide (A) harfi ile işaretli kısmının orman kadastro sınırları içinde, (B) harfi ile işaretli kısmının 2/B alanı içinde, (C) harfi ile işaretli kısmının orman kadastro sınırları dışında kaldığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle; mahkemece, 6831 sayılı Kanuna göre yapılan ilk orman tahdidi ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulama çalışma tutanakları ile tahdit haritası getirtilip, tahdit kesinleşmiş ise 2/B kapsamında kalan bölümün belirlenmesi ve 2/B kapsamında kalan bölüme ilişkin 6292 sayılı Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi, kesinleşmiş tahdit sınırları içinde kalıpta 2/B"ye konu olmayan bölümün orman olarak tesciline karar verilmesi, ayrıca kesinleşmiş tahdit sınırları dışında kalıpta 2/B"ye konu olmayan bölümün ise tarla niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan gerekçelere göre, mahkemece herbirinin hukukî durumu farklılık gösterdiği halde tek bir hukuki durumun var olduğu düşünülerek ve dava konusu taşınmazın orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/12/2015 günü oy birliği ile karar verildi.